16 Eylül 2012 Pazar

DANSINELEMENTLERİ


1-DİLSEL ZEKA

Okuma,yazma,konuşma ve dinleme  dilsel zekayla bağlantılıdır.Sesleri dinleyebilme konuşmaların ton ve ritimlerini dinleyip taklit edebilme ve düşünceleri ifade edebilme becerisinin gelişmesi  dilsel zekanın gelişmesi demektir.

 

2-MATEMATİKSEL ZEKA

Müziği oluşturan melodi ,ritim,armoni ve biçimlerin hepsi matematiksel bir mantık içerisinde bir araya gelirler,müzik yapan kişi farkında olmadan matematiksel üşünmeyi öğrenir.

 

3-GÖRSEL ZEKA

Etkin hayalgücü ,görüntüleri hayal edebilme,boşlukta yolunu bulabilme,grafiksel gösterim,nesneler arasındaki ilişkileri algılayabilme .Hemen hemen her orff dersi görsel zekanın içeriğine yönelir.Örneğin yaşadığımız çevreyi dolduran nesnelere göre nerede olduğumuzu  bilme –bir yerden bir yere kolaylıkla gidebilme bizim oyunlarımızdan birisidir.

4-İÇSEL ZEKA

Kendinin farkında olma ,kendini anlayabilme ve iç dünyasıyla ilişki kurabilme.Orff ta uygulanan gözler kapalı dokunma ,hissetme,bir müziği dinleme ve ne hissettiğini ifade etme,ayrıca grup çalışmalarında alınan geribildirimler içsel zekanın gelişmesine katkı sağlarlar.

5-SOSYAL ZEKA

Oyun oynamak başlı başına bir sosyal zeka gerektiren bir eylemdir.Grup projesinde görev alma kendini grubun işlevsel bir parçası olarak görme,ortak çalışma,diğerlerinden bir şeyler öğrenme sosyal zekanın işlevlerindendir.Bu süreçler hemen hemen her orff dersinin doğal bir parçasıdır.Dramatizasyon ve rol oyunları da sosyal zekayı geliştirirler.

6-MÜZİK ZEKASI

Yukarda anlatılan her şey de müzik zekası vardır.

7-BEDENSEL ZEKA

Bedenini kontrol edebilme,denge,hareket ,beden farkındalığı ile beden mekan ,beden ve diğerleri ile ilişkiler.Beden dili ,bedenle ifade ,jest  ve mimikler  bedensel zekanın işlevleri olup hareket eğitiminin temel gelişim hedefleridirler.

8-DOĞAYA DÖNÜK ZEKA

Doğayı algılama,yaşayan canlılara özen gösterme,etkileşme.Doğal bitki örtüsüne duyarlılık.Türleri tanıyıp sınıflandırabilme.Bir şeyler yetiştirip besleme gibi konular bu zekanın işlevleri olup buna uygun seçilen ders temalarıyla bu konuda çocukların duyarlılıkları geliştirilir.

Orff bir müzik dersi veya hareket dersinin ötesinde bir yaşam eğitimidir ders sürecinin bizi götürdüğü bir yaşayarak öğrenme yolculuğudur bize sonsuz öğrenme ve öğretme fırsatı sunar.
 

 

ORFF ELEMENTER MÜZİK VE DOĞAÇLAMA

 

1-EKO OYUNLARI(ritmik-melodik-sözlü-sesli-enstrümantal-harekette)

*Verilen motifler kesintisiz taklit edilir.Dikkat gelişimi

*Eko oyunlarında hız,cümle uzunluğu,farklı ölçüler,tını çeşitliliği verilir(dinamikler,ifade çeşitliliği  ve yoğunluklar denenir)

*Grupla birlikte / tek tek tekrarlama

*Rol değişimi;herkese el vurma,sırayla ritim vurma grubun tekrarlaması

*Zincirleme oyunlar, Birbirini dinleme

*Genişletme ;Grup alçak sesli bir ostinato ile eşlik eder (güvenli doğaçlama)

*Tını çeşitleri;El çırpan kişinin motifinin tınısı  değiştirilir. sıra ile

*Yeni ölçü çeşitleri-daha uzun cümleler-değişik ritmik melodik farklılıklar-beden perküsyonunun geliştirilmesi.

 

2-RİTMİK TAMAMLAMALAR(soru ve cevap)

*Soru cevaba ilişkin örnekler..kim soruyor –kim cevap veriyor.

*Hız ve cümle uzunluğunu(önce serbest) sonra eko oyunları ile kesinleştirme.

*El çırpanın (dans eden-şarkı söyleyen-ses çıkaran) motifi alınır cevap verenin sonuçlandırma etkisi bırakası beklenir.

*Tamamlamanın iki yolu(motifin başını kullanma-motifin sonunu kullanma)

3-DİYALOGDAN MONOLOĞA

*Herkes bir soru cümlesi sorup cevabını kendisi vermeye çalışır

*Bütün grup aynı anda  soru cümlesine cevap verir(güvenli karmaşa)

4-YOLA DEVAM ETME

*Tutti ve solo değişimleri ile rondo

*Tutti bölümü ortak bir dörtlü ,el çarpma ritmi,bir şarkı bir dans olabilir..sololar önce aynı anda herkesin solosu sonra tek li solo sonra tekrar tutti…

*Form geliştirmeler  evrelerin  tekrarı ile .

*İçerikteki değiştirmeler ve farklılaştırmalar yolu ile geliştirme.

 

 

 

 

 

ÖRNEKLER

 

-Sayışma,tekerlemeler,anlamsız dörtlükler canlandırma-doğaçlama yolu ile daha büyük formlara geçiş.

*Alkış korosu

*Ritim çalgıları ile ostinato parçaları oluşturma.

*Anlamsız konuşma ve diyaloglar kurma-oyunlaştırma

 

5-ELEMENTER AKORLAR

Basit ritim ve melodilerin  eşlikçisi olarak Bordun ve Ostinato

Ostinato; Net sınırları olan ritmik,melodik ve hatta ritmik,melodi ve armonik motifin sık sık hatta sürekli tekrarlanmasına denir.

Bordun;Uzun çalınan kalın tonlar ile yapılan bir eşlik türüdür.

 

*Ostinato eşlik ritimleri doğaçlama için çok önemlidirler ,güvenli bir zemin hazırlar.

 

FARKLILIK YARATAN FAKTÖRLER

-tizlik-ses rengi-dinamik-sesin kuvveti-üst üste binme-yoğunluk-seyreklik

-artikülasyon (seslerin bağlanması-ayrılması)

-permutasyon (ses değişimi)

-kümülasyon (birikme)

 

PENTATONİK DİZİ

*doğaçlamaya uygundur

*Bordun ve ostinato ile eşlik edilebilir

-Belli bir karakteristliği olan her eşlikten bir melodi ortaya çıkar

-Bir ostinato eşliği ne kadar az süslü ise üzerine oluşturulacak melodi olanakları da o kadar fazladır.

 

-Elementer Müzik Yapma  çalgı çalmayı çok farklı yönleri ile ele alır her fırsatta müzik ile hareketin arasındaki bağı kullanır.Çocuklar kendi müziklerini yaratırlar,doğaçlama yapmayı öğrenirler.Öğretmenin görevi  sınıfın mevcut durumuna uygun bir Tema, ritimler, melodiler ve şarkılar bulmak ve  çeşitli ön hazırlıklar yoluyla çocukları konuya ısıtmaktır.Daha sonra çocuklara verilen malzemeler denenerek ortaya çıkardığı ürünlerden bölümler seçilerek belirli bir biçim ve form a sokularak sahnelenir.Bu süreç her derste hedeflenen konuya adapte edilerek tekrarlanır.Anlattığım en son süreç olan yaratma ve sergileme için her derste mutlaka zaman ayrılmalıdır

 

MÜZİK EĞİTİMİNDE MUTLAK YÖNTEM ORFF TEKNİĞİ

ORFF YÖNTEMİ NEDİR?
Ritm; müzik, dans ve konuşmada doğası gereği varolan temel öğedir. Bu temel öğe üzerine kurulu bir “ dil ” olan Orff yöntemi;
a) Ritm için vücut sesi ve jestler vurgulanarak,
b) Enstrümanların en doğalı ve ilki olan “ses” kullanılarak,
c) Her ölçü, şekil ve ses çeşitliliğine göre bütün davul türlerine büyük önem verilerek,
d) Doğaçlamalara şekil veren öge olarak “ostinato” (tekrarlanan ritmik, sözlü veya söylenen biçim) kullanılarak doğmuştur.
Orff Metodu, çocuklara temel müzik eğitimi vermek için çocuğun alışık olduğu elemanları kullanarak tamamen doğal yolla öğrenmeyi teşvik eden, Alman eğitimci ve besteci Carl ORFF tarafından geliştirilen bir metottur. Bu metodun en temel öğesi, dans, müzik, konuşma, dil, vücut, ve hareket birlikteliğidir. Bu temel öğeleri kullanarak, orff metodu uygulandığında, çocukta müzikal yönden gelişme sağlanır. Aynı zamanda bu gelişmeyle birlikte, çocukta öğrenme disiplini, grup sorumluluğu alma, başkaları ile çalışmayı öğrenme ve dikkat becerilerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Orff eğitiminde çocuğa beden bilinci verilirken bir yandan da mekan bilinciyle bireyselliği bozmadan eş ve grup oluşturma bilinci desteklenir. Doğaçlama yoluyla, keşfederek, canlandırarak, hayal gücünü kullanarak, kendini ifade etmeyi öğrenir.Orff eğitimine göre söz konusu sadece müzik eğitimi değil insan yetiştirmektir.
CARL ORFF KİMDİR?
Carl ORFF (1895 – 1982)Alman Besteci ve Müzik Eğitimcisi
Çoğumuz CARL ORFF'u besteci kimliğiyle ve yazmış olduğu en ünlü eseri Carmina Burana adlı oratoryosu ile tanırız. Eğitimci yönü ise, kendisinin geliştirdiği Orff Metodu ile karşımıza çıkar.
ORFF ÇALGILARI
Carl ORFF, çocuklara metodu uygularken, eğitimi daha eğlenceli hale getirmek amacıyla, kendi adını verdiği Orff enstrümanlarını kullanmıştır.
Bu enstrümanlar :
Çelik Üçgen
Ritm Çubukları
Zil
Timpani
Gong
Ksilofon
Metalofon
Bango
Marakas
Kastanyet
Tef
Glockenspieller
ve çeşitli büyüklükte davullar en çok bilinenleri arasındadır.
F.Cavidan CAN
Çocuk Gelişimcisi
Kaynaklar:
-
Orff-Schulwerk Eğitim Dergisi
-
Work-shop ( 2002 ) Lera Eğitim Derneği
-
Katja Ojala Koçak, Müzik ve Orff Eğitimcisi
(Work-shop/2004 )

Drama Konuları



 
 
 
 
                              
KONULAR
1. TEMEL KONULAR
a. Yaratıcılık
b. Dramatik Oyun
c. Dramatizasyon
ç. Drama ( Yaratıcı Drama )
d. Rol Oynama
e. Doğaçlama
f. İletişim
g. Etkileşim

2. OYUNUN ÖNEMİ
3. DRAMA OYUN İLİŞKİSİ
4. DRAMANIN ÖNEMİ
5. DRAMA ARAÇ ve GEREÇLERİ

DRAMA

Drama, eğitim ve öğretimde yeni bir oluşumdur. Ezbere dayalı bir eğitim çocuğun zihinsel gelişimini , araştırmasını, paylaşmayı öğrenmesini engeller. Drama ise , çocuğu geliştiren yetiştiren başlı başına bir eğitim alanıdır. Drama ile oyun iç içedir. Drama oyunun pek çok özelliğini barındırır. Oyun, çocuk için yemek, içmek kadar önemlidir. Oyun; çocuğun çevresiyle ilgi kurmasını,duygularını dışa vurmasını,deneyim kazanmasını , eğlenmesini , dinlenmesini , rahatlamasını ve problemlerini çözmesini sağlar. Drama ;bireyler arasında dolaysız bir iletişim ve etkileşim sağlar. Drama bir olayı,oyunu,yaşantıyı tiyatro tekniklerinden yararlanarak,geliştirerek canlandırmaktır.
Yaratıcı drama bir grup çalışması içinde,öğrencilerin bir yaşantıyı,bir kavramı,ders ünitelerinden belli konu yada temaları yaşayarak,canlandırarak,oynayarak öğrenmelerini sağlayan bir süreç, eğitsel bir ortamdır. Bu arada eski bilgiler yeniden gözden geçirilir,sorgulanır,yeni bilişsel ve duyuşsal örüntüler içinde pekiştirilir . Drama surecinde çocuk;gözlem,deneyim,duygu ve bilgilerini canlandırarak yaşar.

1.TEMEL KAVRAMLAR

Dramada sıklıkla kullanılan kavramlardan önemlileri şunlardır :

a. Yaratıcılık
b. Dramatik oyun
c. Dramatizasyon
d. Drama ( Yaratıcı Drama )
e. Rol oynama
f. Doğaçlama
g. İletişim
h. Etkileşim

a. Yaratıcılık

1. Yaratıcılık insana özgü bir yeti ve yetenektir. Yeter ki insanlar bunun farkına varabilsin. Yaratıcı olmak için bir dahi olmak gerekli değildir. Yaratıcılık, insan yaşamının tüm yönlerinde yer alan temel bir yetenektir.
2. Drama insanlara bu özelliklerini fark ettirir. Yeteneklerinin farkında olan ve onları kullanmaya çalışan insanlardan çekinilmemelidir. Bu ifade şekilleri sözlü ve yazılı olabildiği gibi dans , resim , tiyatro , müzik , edebiyat,şiir şeklinde de gerçekleşebilir. Yada matematik,fizik,kimya,biyoloji gibi bilgilerin eklenmesiyle keşiflerde bulunmak şeklinde ortaya çıkabilir.
3. Yaratıcılığa bir süreç, bir kişilik özelliği yada süreç sonunda ortaya çıkan sonuç ( ürün ) açısından yaklaşılabilir. Eğitimciler açısından süreç daha önemlidir. Çünkü yaratıcı bir eğitsel süreç sonunda araştırıcı, özgür düşünen, sorular soran bireye ulaşır. Yaratıcı kişilerde öğrenmeye hazır olma, anlatımda akıcılık, düşüncede esneklik ve özgürlük, sabır,merak, sezgi,hayal gücü,deneme,araştırma,sınama,bulma,kalıplardan kurtulma ve yeni fikirler üretme en belirgin özelliklerdir. 'Genel olarak yaratıcılık ;daha önceden kurulmamış ilişkileri kurabilme,böylece yeni düşünce şeması içinde,yeni yaşantılar,deneyimler,yeni düşünceler ve yeni ürünler ortaya koyma durumudur.' Düşünce kalıpları dışına çıkmak hem bireye hem de etkileşim içinde olanlara önemli açılımlar sağlar.
Yaratıcılığı Engelleyen Etmenler:
İnsanın yaratıcılığını engelleyen en önemli etmenleri şöyle sıralayabiliriz ;
* Bireyin kendini tanımaması
* Eksikliklerini ve fazlalıklarını bilmemesi
* Bilgiye ulaşmayı bilmemesi
* Ezberci eğitim ve öğretim
* Yurttaş olma sorumluluklarını tanımaması
* Yaşamı yeterince anlamlandıramamış olması
* Kendini ifade etme yetisinin gelişmemiş olması
* Toplumda var olan durum ve kurallara uyma zorunluluğu
* Rahatına düşkün olması
* Kendini yeterince özgür hissetmemesi
* Konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması
* Kendini güvende hissetmemesi
* Yenilgiye uğramaktan, alay edilmekten ve yanlış yapmaktan korkması
* Belli bir otoriteye bağımlı olması
* Yaratıcılığın dünyada pek az kişiye özgü bir yetenek olduğunu düşünmesi
Ayrıca kalabalık sınıf ortamı, esnek olmayan öğretmenler, öğrencilere söz hakkı tanımaması,kısacası demokrasiye dayanmayan sınıf ortamı gibi etmenlerde yaratıcılığı engeller. Bunun yanında ailenin ve yakın çevrenin,çocuğu kısıtlamak çocuğun düşünce ve sorunlarına değer vermemek, doğa ile iletişimini engellemek , çocuğun yaptıklarını yanlış ve saçma bulmak,denetlemek,şiddet kullanmak,azarlamak,belli kalıplara sokmaya zorlamak gibi davranışları da yaratıcılığı engeller.

Yaratıcılık Aşamaları :

1. Hazılık dönemi
2. Kuluçka dönemi
3. Aydınlanma dönemi
4. Gerçekleşme yada doğrulama dönemi

1. Hazılık dönemi :Bu dönemde sorun,gereksinim yada gerçekleştirilmek istenen şey saptanır,tanımlanır. Çözüm için gereken bilgi ve malzeme toplanır ve bunlar çözümün geçerliliği işlerliliği bakımından ölçütlere vurulur.
2. Kuluçka dönemi :Sorundan çıkarak geriye gidilir. Bu dönem,hazırlık aşamasındaki gibi dakikalarca sürebileceği gibi haftalar yada yıllar boyuda sürebilir.
3. Aydınlanma dönemi :düşünüler yaratıcılığa bir temel oluşturmak üzere zihinden doğarlar bu aşama çoğunlukla anlıktır,müthiş bir iç görüler zenginliği içinde gelişir,birkaç dakika yada bir kaç saat sürer.
4. Gerçekleşme dönemi ( Doğrulama Dönemi ):aydınlanma aşamasında ortaya çıkan ne ise,onun gereksinimleri karşılayıp karşılayamayacağının,hazırlık aşamasında saptanmış ölçülere uyup uymamayacağının anlaşılması ve gösterilmesi için yapılan bir dizi etkinliktir.
b. Dramatik OyunÇocukların çevrelerinde keşfettikleri tüm karakterleri ve hareketleri taklit ettikleri özgür bir ortamda oynanan oyundur. Dramatik oyun içinde çocuk kendini ifade eder. Çocuğun ilgisine göre tekrar oynanabilir. Örneğin;evcilik,doktorculuk gibi oyunlar için dramatik sözcüğü eyleme dayalı olması,hareketli oyun ve canlandırmalara yer verilmesi açısından kullanılmaktadır. Dramatik oyun anlıktır,süresi belli değildir. Temel olarak öykünmeye dayanır.

c. Dramatizasyon
Dramatizasyon tıpkı drama gibi bir eylemselleştirmedir. Rol oynama yöntemi ile iç dramaların görselleştirilmesidir. Bir metni düz anlatımdan çıkarılarak yaşamda gerçekleşme şeklinin bulunması,bu tutumun bir beceri halini alması yönünde çalışma yapılmasıdır. Yada bir konu,bir olay yada durumun roller verilmesi yoluyla ve hareket,mimik,jest ve sözlerle canlandırılmasıdır. Çocuğun bedensel,zihinsel,duyuşsal,sosyal ve kültürel tüm özelliklerini geliştirir,çocuğu hayata hazırlamaya çalışır.

d. Drama ( Yaratıcı Drama )Drama ve dram kavramlarının daha eski ve köklü kavramlar olduğu belirtilmişti. Böyle bir yaratıcılık eğitimi;
* Eğitimde
* Resim,müzik,tiyatro,dans,şiir,edebiyat gibi ifade becerilerinin geliştirilmesinde.
* Bireyin kendini tanıması ve olanaklarını kullanması becerilerinin gelişmesinde kullanılır.
* Psikolojide drama kullanımına psikodrama bilindiği gibi sosyolojide de sosyodrama sözü kullanılır.
Dramanın dramatizasyondan ayrıldığı önemli noktalar şunlardır; dramatizasyonda rolleri dağıtan ve oynatan bir öğretmen vardır. Dramada birlikte yaratılan oyun süreçlerine karşın,dramatizasyonda belirlenmiş roller verilir,doğaçlamaya yer verilmez,kendiliğindenlik de pek yer almaz. Çocuk hayal gücünü geliştirir,çocuğun duygu ve heyecanı artar. Bunları yaparken sözcük dağarcığı gelişir,yeni bilgiler edinir. Öğrenci dramada yaratıcı bir sürece girer 'drama; bir insanın kendi kendine ve başkalarıyla olan ilişkilerin tümüne denir. Kendi kendine olanına iç drama,başkalarıyla iletişim ve etkileşim eylemine dış drama denir. İnsanların düalist ( iki ruhlu ) bir yapıda olmamaları için,iç dramalarıyla dış dramalarının örtüşmesi sağlanmalıdır. İç drama,bireyin çocukluğundan günümüze değin bilgi birikimi ile oluşur.

e. Rol Oynamaİnsanlar yaşantılarının her döneminde,her anında bir rol oynarlar. Rol,bir bakıma incelemek,analiz etmek,doğruyu aramaktır. Bir oyunda rol oynamak demek oyundaki bir karakterin duygularını,düşüncelerini canlandırmak demektir. Aslında insanlar yaşamlarında her an her zaman yeni bir rol oynarlar. Her duruma karşı yeni roller yaratırlar. Çocuk oyunlarında rol oynamaya en iyi örnek evcilik oyunlarıdır. Öykülenme ve pandonim rol oynamaya başlamanın kolay yoludur. Polis,doktor,öğretmen,şoför gibi kişilerin yorgun,sinirli,kızgın,neşeli vb. hallerini canlandırmak söz konusu olabilir. Rol oynama hiç bir zaman bir film veya tiyatro oyundaki karakterin aynı biçimde canlandırılması değildir. Rol yapmanın daha gelişmiş biçimi , gerçek hayatta henüz yaşanmamış rolleri üstlenerek , yaşamın daha ilerideki aşamalarına hazırlanmaktadır. Dramanın önemli bir bölümünü rol oynama oluşturur. Bir çocuk oyununda başarılı olan çocuk, rol oynama konusunda cesur ve girişken olmayabilir. Çünkü rol oynayarak kişilik sırlarını dışarı vuracağından korkar. Arkadaşlarının onun özel yanlarını öğrenerek kendisi ile alay edeceklerinden çekinir. Zaaflarının başkalarına eğlence olacağını zanneder.
f. DoğaçlamaDoğaçlama , belli bir hazırlık üzerine kurulan , büyük ölçüde grup dinamiğinden yararlanılarak oluşturulan rol oynamalar , oyunlar ve benzeri süreçlerdir. Doğaçlama , öğrenciye sosyal olaylardaki gerçeğe uygun davranışları canlandırması için fırsat verdiği gibi , gerçek yaşamda karşılaşacağı durumlara da hazırlıklı olması açısından geniş olanaklar sunar. Doğaçlama insanın davranışlarında önemli bir yönlendirici ögedir. Birbirini tanımayan iki insanın birbiri ile karşılaştıklarındaki davranışları bir tür doğaçlama olarak görülebilir. Demek ki doğaçlama , anında ortaya çıkan bir durum olmaktan çok , belli kural ve kalıplara göre değişen , değiştirilebilen davranışlar , oluşumlardır. Anında yaratılırmış gibi görünse de belli hazırlık süreçlerini barındırır. Çocukların oyun oynamaları da bir tür doğaçlamadır. Çocukların ilk başlarda hareket ederken ve konuşurken akıcı olmayabilirler .Zamanla grubu tanırlar , kendilerine ve diğerlerine güvenleri artar , düşüncelerini sözlerle , hareketlerle rahat bir şekilde ifade ederler.

g. İletişim
Duygu , düşünce ya da bilgilerin söz , devinim , yazı , görüntü , vb. aracılığıyla başkalarına aktarılması ve paylaşılmasıdır.

h. EtkileşimToplumdaki insanlar birbiri ile ilişkilidir. Karşılıklı iletişim ve etkileşim hem birey hem de grup için son derece önemlidir. İnsanlar ve gruplar birbiriyle çok sayıda ilişki kurarlar. Etkileşim bu karşılıklı ilişkiler içinde geçerlidir. Öncelikle sosyal etkileşim karşılıklı olmayı gerektirir. Bundan dolayı da etkileşim iletişimde son derece önemlidir. Etkileme durumu ile anlatılmak istenen , bireylerin birbirlerinin duygularını , düşüncelerini , tutumlarını , ilgilerini , alışkanlıklarını , değer yargılarını , yaratıcı drama sürecine katmaları , paylaşmaları , paylaştıklarını değişik açılardan denetlemeleri ve bunların sonucunda elde edilenleri çevreleriyle bütünleştirmeleridir.
 
bağlantı:http://www.turkceciler.com/drama_egitimi/drama_nedir.html


23 Ağustos 2012 Perşembe

13 Ağustos 2012 Pazartesi




DRAMA İLE TİYATRO ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ

Drama, planlanmış bir etkinlik olmasına rağmen sonuç ve değerlendirme aşaması etkinliğe katılan bireylerin kişisel özelliklerine bağlı olarak her uygulamada farklı sonuçlar verebilir. Çünkü etkinlik süreci katılımcılar için bir etkileşim sürecidir. Tiyatroda oyun yazılı bir metindir ve ona uyulur. Dolayısıyla verilen mesajlar genelde her uygulamada aynıdır ya da benzer mesajlardır. Tiyatroda sunum yani sergileme-gösteri önemlidir. Oysa dramada sunum hiç yapılmasa da katılımcılar doyum sağlarlar.

Her iki etkinlikte de katılımcı bireyler hem farklı hem de benzer kazanımlar elde ederler. Dramayla tiyatro arasında bir işbirliği yapılabildiğinde ise katılımcılar kazanımlarını kendilerini izleyen bir izleyici grubuna aktarabilirler.

Drama ile tiyatro işbirliği SHÇEK kuruluşlarında denenmiş bir uygulamadır. Bu uygulamalardan bazı örnekler aşağıda verilmiştir.

1- Reklam Uygulamaları: Grup ısınma ve rahatlama çalışmaları yaptıktan sonra televizyonda dikkat çeken reklamlardan biri ya da birkaçını tartışarak gündeme alır. Seçilen reklamda izleyenlere hangi mesajların verilmeye çalışıldığı tartışılır. 'Biz olsaydık bu reklamı nasıl oynardık?' sorusuna cevap aranır ve seçenekler sırayla canlandırılarak oynanır. Daha sonra bu reklam oyunlarından oluşan bir reklam demeti oluşturularak gösteri planlanır ve izleyiciye sunulur.

2- Klip ve Playback Çalışmaları : Grup ısınma ve rahatlama çalışmalarından sonra televizyonda gösterilen kliplerden bazıları seçilir. Klipte oynayanların davranışları biraz da karikatürize edilerek playback yöntemiyle oynanır ve planlanan gösteri içinde izleyiciye sunulur.

3- Masal Uygulamaları : Grup ısınma ve rahatlama çalışmasından sonra bir masal seçilir. Masal bir kez anlatılır veya okunur. Grup içinde masalı farklı şekillerde bilenler varsa yalnızca farklı olan bölümleri anlattırılır. Masalda verilmek istenen mesajların neler olduğu tartışılır. Masalda ana unsurlar belirlenir. Gruptan bu unsurların dışına çıkmadan masalda birtakım değişiklikler yapmaları istenir. Bu aşamada grup birey sayısının yeterliliğine göre iki yada üç alt gruba bölünür. Alt gruplar kendi aralarında masalı ana unsurlara sadık kalmak koşuluyla değiştirirler ve rol paylaşımı yaparak oynarlar. Bütün alt gruplar oyununu sergiledikten sonra değerlendirme yapılır ve bireylerin duygu ve düşüncelerini ifade etmesi sağlanır. Daha sonra planlanan bir gösteride alt grupların oyunlarından başarılı olan masal izleyici karşısında oynanır.

Masal uygulamalarında Karaman Çocuk Sitesi Gösteri-Animasyon Topluluğu tarafından gerçekleştirilen bazı masallar şunlardır:

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler:

Masalda yapılan değişiklikler: Pamuk Prensesin annesi öz annesidir iyi kalplidir ve olağanüstü güçleri vardır. Ormanda yaşayan 'Yedi Cüceler' yerine yedi şişman adam vardır ve şişman oldukları için toplum tarafından dışlanmışlardır. Pamuk Prenses ormanda çiçek toplarken kendisi de şişman olan Prensi görür ve aşık olur.Bir gün yine çiçek toplarken bir kelebek görür, onu yakalamaya çalışırken ormanda kaybolur ve yedi şişmanın kulübesine sığınır. İyi kalpli şişmanlar ertesi gün onu saraya geri götürürler. Pamuk Prenses annesine şişmanların şişman olmaktan ne kadar rahatsız olduklarını anlatır. Annesi de bir zayıflama iksiri hazırlar. İksiri içen Yedi Şişman ve Prens zayıflarlar. Pamuk Prenses ve Prens evlenir herkes mutlu olur.

Deli Dumrul :

Masalda yapılan değişiklikler: Deli Dumrul bir mühendistir. Ülkenin kralı coşkun akan bir ırmağın üzerine köprü yapmasını ister. Dumrul köprüyü yapar ancak kötü kalpli kral ona ücretini ödemez bunun üzerine Dumrul eşkıya olur. Köprüden geçen geçmeyen herkes gönüllü olarak Dumrul'a yiyecek içecek ve para verir. Başları derde girdiğinde Dumrul'dan yardım isterler. Birgün genç bir adam ölür ve masalda bilinen olaylar başlar.

Bu masalların dışında Çirkin Ördek Yavrusu, Kül Kedisi, Tepegöz, Ferhat ile Şirin, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Keloğlan Masallarından bir çoğu, Nasrettin Hoca Fıkralarının bir çoğu drama ve tiyatro işbirliği ile canlandırılmıştır.

Bu drama-tiyatro uygulamaları sonucunda Karaman Çocuk Sitesi Gösteri-Animasyon Topluluğu etkinliklerine katılan çocuk ve gençlerde olumlu yönde davranış değişiklikleri gözlenmiştir. Bu çocuklardan saldırgan ve geçimsiz davranış özellikleri sergileyen bazı çocukların bu davranışlarını süreç sonunda terk ettikleri, özgüven sorunu yaşayan bazı çocukların özgüven kazandıkları, etkinliklere katılan bütün çocuk ve gençlerin Türkçe'yi doğru konuşma, kullanma ve yorumlama yeteneklerinin geliştiği, tamamının okul başarılarının arttığı, arkadaşlık ilişkilerinin geliştiği, şiddet kullanmaktan uzaklaştıkları gözlenmiştir.

SONUÇ
Drama ve tiyatro SHÇEK bünyesinde korunma altında bulunan çocuk ve gençlerin bireysel olarak kendilerini geliştirmelerinde yararlanılacak önemli ve çok etkili bir eğitim tekniğidir. Bu teknikle

çocuk ve gençler oyun oynayarak, sıkılmadan, zorlanmadan ve isteyerek kazanımlar elde ederler ve olumlu yönde değişirler. Bu nedenle uygulaması uzun zaman alsa da kolaydır. Ancak sabırlı olunmalı ve

*Bu masal orijinal şekliyle Karaman Çocuk Sitesi Gösteri-Animasyon Topluluğu tarafından oyunlaştırılarak gösterime sunulmuştur. Oyun Karaman İlinde 1500 İlköğretim öğrencisi tarafından beğeniyle izlenmiştir.

sonuç alıncaya kadar devam edilmelidir. Kuruluşlarımızdaki herhangi bir salonda rahatlıkla uygulanabilir. Kullanılan materyaller kolay bulunabilen, günlük yaşamın parçası olan nesnelerdir ve bu nedenle maliyeti düşük bir eğitim tekniğidir.

Drama ve tiyatro kuruluşlarımızda korunma altında bulunan çocuk ve gençlerimi için hem eğlendirici hem de eğitici bir meşguliyet tedavisidir. Çocuk ve gençlerimizin psikolojik sağaltımlarında önemli bir rol oynar. Ancak bu amaçla yapılan drama ve tiyatronun planlanması ve uygulanmasında drama uygulamasını yapan Meslek Elemanı gerekli eğitimi almış Sosyal Çalışmacı, Psikolog ya da bunlardan biriyle işbirliği içinde olan herhangi bir drama uygulayıcısı olmalıdır.

Drama teknik olarak günümüzün en gelişmiş ve etkili eğitim sanatıdır. Bu eğitim sanatının en etkili kullanılacağı alanlardan birinin SHÇEK kuruluşları olduğu kesindir. Bu hem eğlenceli hem de etkili eğitim sanatından çocuk ve gençlerimizi mahrum bırakmamalıyız.buradan http://www.turkceciler.com/drama_egitimi/drama_turleri.html             

12 Ağustos 2012 Pazar




DRAMA TÜRLERİ

a:Psikodrama

Psikodrama Jakop Levy Monero'nun ilk kez Viyana'da anneleri ya da bakıcılarıyla parklara gelen çocukları izlerken onların bu alanda bir öğretmene ihtiyaç duyduğunu belirlemesi ve çevresine toplanan çocuklara şaşırtıcı ve düş gücünü yakalayan masallar anlatmasıyla kavram olarak ortaya çıkmıştır.

Monero çocukların birbirlerine olan düşmanca kıskançça duygularından bu öyküler ve hayallerini doğal olarak oynayarak kurtulduklarını görür ve dramanın bir terapi olduğuna karar vererek (Teather Of Spentanity) 'Doğallığın Tiyatrosu' adını verdiği tiyatrosunu kurar ve bu tiyatro Psikodrama Tiyatrosuna öncülük eder.

Psikodrama kişilik, kişiler arası ilişki, çatışma ve duygu sorunlarının özel dramatik yöntemlerle keşfedildiği bir grup yöntemidir. İnsanların çoğu yaşamları boyunca bir şey söylüyor, başka bir şey düşünüyor, üçüncü bir şeyi hissediyor ve sonuçta bu üçüyle de ilişkisi olmayan bir şey yapıyor. Bunun sonucu insan ruhu hırpalanıyor, stres ve parçalanmaya geliyor. Psikodramanın amacı insanların söz düşünce ve davranışlarında tutarlı olmalarına yardımcı olmaktır. Bir başka amacı da kendimize ve başkalarına karşı açık ve tutarlı olmayı kolaylaştırmaktır.

Psikodramanın en önemli amaçlarından biri de bireylerde katarsis elde etme ve içgörü kazanmaları yoluyla psikolojik gelişimlerinin sağlanması ve böylece tedavi edilmeleridir. Psikodramanın, bir terapi tekniği olarak uzman kişilerce, özellikle bu konuda eğitim almış psikologlar tarafından uygulanması gerekir.            


b:Eğitici Drama            
Pedagojik drama olarak da adlandırılır. Çocuğun hemen her konuda eğitiminde kullanılan bir tekniktir. Bu nedenle diğer iki drama türünü de belirli oranlarda içine alır. Çünkü eğitici drama, çocuğun psikolojik yapı ve psikolojik yaşantılar konusunda bilinçlenmesini de, özel bir yetenek olarak yaratıcılığı kazanmasını da amaçlar. Eğitici drama ile yaratıcı drama arasındaki en önemli fark, eğitici dramanın amacının oyun yaratmak olmaması ve çocukların konuya eğitim amaçlı olarak katılmalarıdır.


c:Yaratıcı Drama
Çocukların yaratıcılık özelliğini geliştirmek ve oyun yoluyla düş güçlerini harekete geçirmek için çocuklarla yapılan drama etkinliklerine yaratıcı drama denir.

Çocuklar da yetişkinlerin yaşadığı dünyada yaşamaktadırlar ve onların da yetişkinler gibi duyguları, düşünceleri ve tarzları vardır. Bunların oluşumunda hiç kuşkusuz çevresindeki yetişkinleri örnek alırlar. Oysa çocukların yetişkinleri örnek almasından çok yaşam konusunda deneyime ihtiyaçları vardır. İşte bu noktada çocukların en çok yaptıkları şey, oyun, çok önemli bir yere sahiptir. Çocuklar yaşama dair birçok şeyi oyun oynarken öğrenirler ve bu öğrenmeler yaparak-yaşayarak olduğu için de son derece etkili ve kalıcı olmaktadır.

Araştırmacı Arthur T. Jershild, çocukların oyun sırasında oyunlar aracılığıyla kendi güçlerini sınadıklarını, atılıma giriştiklerini, kendi çizdikleri sınırlar içinde rekabet ettiklerini, oyunda kaybetseler bile bunu kabullendiklerini, bu nedenle oyunların toplumsallaşma sürecinde önemli etmen olduğunu vurgulamaktadır.

Yaratıcı drama, oyunlar kurarak çocuğa yaşantılar yoluyla yeni durumlara ve olaylara sağlıklı tepki vermesi ya da uyum sağlaması konusunda yardım etme sürecidir. Bu bakımdan yaratıcı drama çocuğun oyunlar yoluyla edindiği yaşama dair deneyimlerin doğru ve yerinde deneyimler olması için kontrol altında, önceden tasarlanmış ve bu konuda deneyimli kişiler tarafından yönlendirilerek yapılan bir etkinlik olmalıdır.

Çocuklar, gençler ya da yetişkinlerle yapılan dramanın klasik sınıflandırılmasında ısınma ve rahatlama, rol oynama ve pandomim, oluşum ve değerlendirme aşamaları yer alır.

a) Isınma ve Rahatlama :Bedensel ısınma hareketleri vücudun en üst eklem yeri olan boyundan başlar, sırayla omuz, bel, bacak ve ayak eklemleriyle son bulur. Bu eklem yerlerinin sağa-sola veya öne arkaya eşit sayıda hareketle ısınması sağlanır. Bu hareketler esnasında aynı bölgelerdeki kaslar da çalıştırılır ve ısınması sağlanır. Rahatlama hareketleri de yine aynı sırayla baş bölgesindeki gerginlik noktalarından başlar ve ayak ucunda son bulur. Bu gerginlik noktaları sırasıyla; yanak kasları ve dudaklar, sırt kasları, kol altı kasları, kalçalar, uyluk, bacak arka kasları, ayak tarak kemiğidir. Bu noktalardaki kaslar çalıştırılıp gerilir ve bırakılır. Bu noktalardaki gerginliğin yavaş yavaş el ve ayak parmaklarından çıktığı hissedilir.
b) Rol Oynama : Katılımcılar kendi aralarında yaptıkları işbölümüyle doğaçlamayı gerçekleştirirler ve oynarlar.

c) Pandomim : Anlatımın mimik, jest ve hareketlerle yapıldığı diyalog ve monoloğun olmadığı anlatım biçimidir. Birey rolünü pandomimle yapar.

d) Oluşum ve Değerlendirme : Grup etkinliği gerçekleştirdikten sonra kendi kendine değerlendirme yapar. Grup lideri bu aşamada katılımcıları soru sorarak yönlendirir ve onların oyun ve yaşantı esnasında neler hissettiklerini ifade etmelerini sağlar.

Bu aşamalar sırasında çocuk ve gençler yaşantı zenginliği kazanarak deneyim yoluyla değişik duyguları yaşar, hisseder. Böylece çocuk ve gençler oyun oynarken yeni yaşantılar yaşar, sonucunda grup olarak değerlendirme yapar ve yaşama dair deneyim kazanır.

Dramanın ana unsurları; drama lideri, drama grubu, materyaller ve uygun ortam olarak sıralanabilir.

a) Drama Lideri : Grubun yapacağı drama etkinliğini önceden planlayan, grup bireylerinin fiziksel ve psikolojik olarak etkinliğe ısınmasını sağlar, grubu yönetir ve yönlendirir.

b) Drama Grubu : Etkinliğe katılmaya istekli bireylerden oluşur.

c) Materyaller : Etkinlik yapılırken kullanılan oyuncak, top, yastık vb.

d) Uygun ortam : Drama etkinliğinin yapılabilmesi için vücut hareketlerinin rahat ve sağlıklı bir şekilde yapılmasına elverişli, dış dünyanın gürültüsünden yalıtılmış, kapalı ortamlar daha uygun ortamlardır. Drama etkinliği planlanırken etkinliğin yapılacağı ortam dikkate alınmalıdır.            
            






DRAMANIN ÖNEMİ

Drama, tiyatro,sinema,dans gibi kişiyi aktif kılan bir alandır. Drama insanı kuşatır ve geliştirir. Eğitim ve öğretimde öğretmenler pek çok konuda dramadan yaralanırlar. Rol oynama, yaratıcı dramanın önemli araçlarından biridir. Drama çalışmaları çocuğu bağımsız davranmaya, hoşgörülü olmaya, demokratik olmaya ve yaratıcı bir kişilik kazanmaya yöneltir. Ayrıca , drama,eğitimin değişik basamaklarında yer alan diğer disiplinlerin pek çoğunda bir yöntem olarak uygulanabilir. Drama yoluyla öğrenme çabuklaştırılır ,etkinleştirilir. Bu çalışmalar öğrencinin sözcükleri ,tutum ve davranışları ,devinimleri ve yaşam durumlarını anlamlandırmasını sağlar.
Eğitimde yaratıcı dramanın önemini şu şekilde özetleyebiliriz ;
1. İmgelem ( hayal ) gücünü geliştirir
2. Bağımsız düşünebilmeyi sağlar
3. İş birliği yapabilme özelliğini geliştirir
4. Sosyal ve psikolojik duyarlılık yaratır
Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasını ve hissetmesini ve bu durumun ona iletilmesi sürecine empati adı verilir.
5. Dört temel dil becerisini ( konuşma , dinleme, okuma , yazma ) kazandırır,dilin kullanım alanlarını ve kalitesini zenginleştirir
Dil gelişimi ile ilgili hedeflenenler şu şekilde belirlenmiştir :
* Konuşmada güven
* Konuşma becerisinde gelişme
* Sözcük dağarcığında gelişme
* Düşüncelerin yazılı ve sözlü anlatımında gelişme
* Dinleme becerisinde gelişme
* Farklı sosyal rol ve statülere ilişkin değişik dil biçimlerini kullanabilme
* Okuma becerisini geliştirme
* Yazma becerisini geliştirme

6. Sözel olmayan iletişimin öğrenilmesini sağlar.
7. Yaratıcılık ve estetik gelişimini sağlar.
8. Etik değerlerinin gelişmesine olanak sağlar.
9. Kendine güven duyma ,karar verme becerilerinin gelişmesini sağlar.
10. Farklı olay ve durumlarla ilgili deneyim kazandırır.
11. Kaslarını hareket ettiren yeni yöntemleri bulmayı,denemeyi ve bedenini çok yönlü geliştirmeyi sağlar.
12.Çevresindeki canlı ve cansız varlıkları tanıma ve algılamayı öğretir.
13. Hata yapma korkusu olmaksızın yeni davranışlar geliştirmeyi sağlar.
14. Sanat formlarına duyarlılık göstermeyi sağlar.
15. Özellikle doğaçlama çalışmalarında iç tepi ve dürtülerden yaralanmayı öğretir.
16. Duygunun sağlıklı bir şekilde boşalımından yararlanmayı sağlar.( Bu kontrollü bir birey için oldukça önemlidir.)Duygunun denetlenmesi ,onun bastırılması anlamına gelmez. Bütün insanlar zaman zaman hissettikleri öfke,korku,kaygı,kıskançlık,dargınlık gibi duygularını bu temaların ifade edildiği oyunlarda rol alarak boşaltabilir ve gerilimden kurtulabilirler.
17. Öncelikle kendini tanımasını sağlar.
18. Kendinde bulunan özelliklerle başkalarını karşılaştırabilmeyi sağlar.
19. Başkaları ile benzerliklerini keşfetmesini sağlar.
20. Kendinde geliştirmek istediği yanlarıyla ilgilenmesini ,kendini eleştirebilmesini sağlar.
21. Kendini ifade etmede gerek duyduğu kaynaklara ulaşma gerekliliğini fark ettirir.
22. Bilgiye ulaşmaya ve onu kullanmaya istekli duruma gelir.
23. Kendini ifade etmede güven kazanır.



Yaratıcı Dramanın Çocuğun Zihinsel Gelişimine Etkisi

Yaratıcı drama etkinlikleri, çocuğun bilişsel becerilerinin gelişimini doğrudan desteklemektedir. Drama etkinlikleri sırasında çocuklar düşündüklerini yaşantıya dönüştürmektedir.
Çocuklar farklı yaşantılar sırasında değişik çözüm yolları üretme imkânı bulurlar. Drama, çocuğa kendi hareketleri yoluyla zengin yaşantılar sunduğu için zihinsel gelişime katkı sağlar. Çocuk kendisini drama yoluyla başkasının yerine koyarak gerçek hayatta yapamadıklarını ya da özlediği ve yeniden yaşamak istediği olayları hayal gücünü kullanarak tekrardan yaşar.
Hayal gücü, zihinsel canlandırma olayıdır. Çocuk, gerçekte görülmeyen bir varlığı, nesneyi hayal etme yoluyla zihinsel işlemler yaparak onu hissetmeye, ona dokunmaya, tadını almaya, koklamaya çalışır. Bu durum zihinsel egzersiz yapma olayıdır.
Çocuklar drama etkinlikleri sırasında kendilerine sunulan günlük yaşamları ile ilgili problemleri farklı şekillerde yeniden yaşarlar. Böylece problem çözme becerileri desteklendiği gibi olaylara farklı bakış açılan geliştirmesi sağlanmaktadır.


Yaratıcı Dramanın Dil Gelişimine Etkisi

Yaratıcı drama etkinlikleri ile çocuklar, düşünme, konuşma, dinleme ve anlama becerilerini kazanmaktadırlar. Çocuklar, dil becerilerini yaratıcı drama çalışmaları sırasında grupla kurduğu etkileşim sonucunda doğal yollarla geliştirmektedir. Drama etkinlikleri sırasında çocuk, sözel iletişimi başlatarak, çeşitli durumlarda hayali karakterlerle karşılıklı diyaloglar kurar, doğal etkinlikler sayesinde çocuk sesinin tonunu, yüksekliğini, alçaklığını ve hızını ayarlayabilir.
Drama, oyuna benzeyen, gerçeğe yakın ortamda çocuk, belirli bir rolü oynarken, role ilişkin, sözlü ve sözsüz olarak gösterdiği davranışlar, onun iletişim ve dil davranış repertuarını zenginleştirir. Yeni kavramlar öğrenme imkanına sahip olurlar.
Dramanın, sadece sözel değil, sözel olmayan iletişim becerilerini de geliştirdiği savunulmaktadır. Çocukların drama çalışmaları içinde etkin olduğu sözel ve sözel olmayan dili çok etkin şekilde kullandığı görülür. Çocuklar, bu etkinliklerde yer alırken, düşünme, konuşma, dinleme, anlatma ve birbirleriyle iletişim kurma becerilerini de kazanır.

Yaratıcı Dramanın Sosyal Gelişime Etkisi

Çocuğun sosyalleşmesinde çevresindekilerle özellikle de arkadaşları ile ilişkileri son derece önemlidir. Çocuk grup içerisinde işbirliği, paylaşma, dayanışma, başkalarına saygı duyma vb. öğrenir.
Drama, tanım olarak, kendi içerisinde sosyalleşmeyi barındırmaktadır. Çeşitli etkinliklerin özelliğine göre tartışan, konuşan, olayları yaşayan, gözleyen ve yaratan çocuk, sosyal iletişimin temellerini sağlamlaştırır. Bu nedenle sosyal iletişime etkisi olmayan drama etkinliği yok denebilir.
Drama, bir grup çalışması olması nedeniyle bulunduğu ortama göre duyarlı olmayı, birbirlerini kabul etmeyi, paylaşmayı öğretir. Böylece bireyin hem kendine hem de başkalarına güven duygusu gelişir. Çocuklar, drama sayesinde çeşitli sosyal farklılıklara rağmen birlikte oynama ve başarmanın hazzını tadarlar böylece işbirliği yapma becerileri gelişir.
Çocuk, yaşamında dile getiremediği sorunların, grup içinde başkaları tarafından da yaşandığını anlamakta ve diğerlerinin yaşadığı farklı sorunları dinleyerek kendini ifade etme ve başkalarını daha iyi anlama, empati kurma becerilerini arttırmaktadır.

Yaratıcı Dramanın Duygusal Gelişime Etkisi

Çocuklar, yaratıcı drama etkinlikleri sayesinde duygularını serbestçe ortaya koyma imkânı bulurlar. Olumlu veya olumsuz duygularını rahatça yaşadıkları için içsel gerginlikten kurtulmaktadırlar.
Drama, bireyin her alanda kendini tanımasına imkân sağlar. Bu durum çocuğu duygusal yönden rahatlatır. Şöyle ki, drama etkinlikleri ile çocuk iç dünyasını yansıtarak, arkadaşları ile kaynaşmakta, gruba katıldığı andan itibaren bastırılmış duygularını dışa vurduğu için de rahatlamaktadır.
Drama katılımcıları zihinsel olarak taklit ederek, duygularını geniş ölçüde ifade edebilirler. Drama etkinlikleri sırasında katılımcılar, başkahraman ve diğer karakterlerin karşılaştıkları bir durum tasarlayabilirler ve onların nasıl hissettiklerini hayal edebilirler. Çocukta empati duygusunun gelişmesinin en rahat ve uygun ortamı, drama çalışmalarıdır.
Özellikle rol oynama etkinlikleri, çocukların olaylara başkalarının gözüyle bakmalarını böylece onları daha iyi anlamalarını sağlamaktadır. Drama, grup etkileşimini arttırdığından, çocuğun duygularını başkaları ile paylaşmasına, başkalarının duygularını anlamasına yardımcı olmaktadır. Bu sebeplerden dolayı özellikle erken çocukluk döneminde, Dramanın duygusal gelişime çok önemli katkıları vardır.

Yaratıcı Dramanın Psikomotor Gelişime Etkisi

Okul öncesi dönemde çocuklar günlük yaşamları ile ilgili kendilerini etkileyen tüm olayları, her zaman sözel olarak dile getirmeyebilirler. Bazı durumlarda yaşadıkları korkuları, kaygıları, üzüntüleri ya da mutlulukları ifade eden duygularını oyunlarında vücut hareketleriyle kolaylıkla anlatabilmektedirler.
Yaratıcı dramanın çocukların duygu ve düşüncelerini hareketleri ile dışa vurmalarını sağladığından rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır. Drama etkinliklerinde özellikle yaratıcı hareket ve danslar, duyguların bedensel yolla ifade edilmesine olanak sağladığından bu konuda ayrıca önem taşımaktadır. Bu etkinlikler sırasında çocuklar zihinlerinde canlandırdıklarını, diledikleri gibi hareket veya dansla anlatırlar.
Drama saatinin uygulandığı sırada öğrenci gözlediği ve yaşadığı olayları değişik rollerle canlandırırken; tedirginliklerini, endişelerini, korkularını, sevinç ve özlemlerini çeşitli vücut hareketleri ile anlatmaya çalışır. Bu öğrenciye veya bireye vücudunu koordineli bir şekilde istediği amaca uygun olarak kullanma imkânı verir. Daha önceden öğrendiği kıvrılma ve dönme gibi temel hareket becerileri daha sonra yapılan drama çalışmaları ile geliştirilir. Böylece bireyin becerilerinin gelişiminde kendi vücudunun özelliklerini tanıyıp kullanmasına yardımcı olur.

Yaratıcı Dramanın Öz Bakım Becerilerinin Gelişimine Etkisi

Drama yoluyla eğitimde kullanılan nitelikli programlar sayesinde çocuklar, özbakım becerilerini direkt olarak geliştirebilme şansına sahiptirler. Genel olarak dramanın özbakım gelişim alanına katkılarını şu kriterlerde toplayabiliriz:
  • Kendini ve vücudunun parçalarını en doğal yolla tanımasını sağlamak,
  • Vücut parçalarının işlevlerini en doğal yolla öğrenmesini sağlamak (Bunun gerçekleşmesi için en doğal yol pandomim ve rol yapmadır),
  • Vücut parçalarının başka fonksiyonlar içinde kullanılabilmesine olanak sağlamak,
  • Günlük hayatı içinde kullanacağı çeşitli davranışları en doğru olarak kazanmasını sağlamak
Çocuğun kişiliğinin temellerinin atıldığı bu dönemde drama çalışmalarına sık sık yer verilmesi çocuğun tüm gelişim aşamaları açısından önemli ve gereklidir. Yaratıcı drama çocukların zihinsel duygusal, sosyal, psikomotor, dil özbakım becerilerini geliştirip desteklediğinden etkinlikler içerisinde yer almalıdır. Okul öncesi dönem çocukları için yaparak yaşayarak öğrenme modeli uygulandığında öğrenilenlerin kalıcılığı artmaktadır. Çocuklar etkinliğe direkt olarak katıldıklarında öğrenmeye istekleri artmaktadır. Yaratıcı drama çalışmaları da öğrencinin aktif olarak etkinliklere katıldıkları en önemli eğitim aracıdır. Bu çalışmalar sırasında öğrencinin motivasyonu artmaktadır. Eğitim ortamlarındaki drama etkinlikleriyle bireyler, ileri yaşamlarında karşılaşacakları birçok sorunla yüz yüze gelerek, bu sorunlara çözüm yolları üretebilirler. Bütün bu nedenlere bağlı olarak okul öncesinde yaratıcı drama çalışmalarına önemli ölçüde yer verilmelidir.buradan http://www.minikokul.com/yaratici-drama-etkinliklerinin-cocugun-gelisim-alanlarina-etkisi
HER Bİ YERLERDEN :))









İSTANBUL'DA YAĞMUR VAR DEDILER BİZDE BAKALIM DEDIK KENARDAN :)










Çok Değerli Hocam çok erken gidiş oldu :((  Efendiliğin,saygınlığın,adam gibi adam olmanın adıdır Fahri Onoglu... Mekanın cennet olsun güzel insan...Değerli Hocam ; Türkiye'nin kıymetli tenorlarından büyük sanatçı Fahri Önoğlu aramızdan ayrılmıştır. Büyük üzüntü içerisindeyiz. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına sabır diliyorum, başımız sağolsun.

27 Temmuz 2012 Cuma

çektiğim resimler :) 2

Filandiya

Filandiya


İstanbul tarıhı meshur köfteci

Fethiye orag cafe
Flandiya
İstanbul-Şile
Ürgüp

Kadıköy-Hilton

Düğün Çiçekleri
Flandıya

Helsinki
Helsinki

ÇEKTİĞİM RESİMLER :) HER TELDEN

prag

prag
prag

prag

prag

chaire
istanbul- üsküdar



chaire
istanbul-taksim
ilkokul arkadasımızın düğnden karelerı :)

helsinki