16 Eylül 2012 Pazar

DANSINELEMENTLERİ


1-DİLSEL ZEKA

Okuma,yazma,konuşma ve dinleme  dilsel zekayla bağlantılıdır.Sesleri dinleyebilme konuşmaların ton ve ritimlerini dinleyip taklit edebilme ve düşünceleri ifade edebilme becerisinin gelişmesi  dilsel zekanın gelişmesi demektir.

 

2-MATEMATİKSEL ZEKA

Müziği oluşturan melodi ,ritim,armoni ve biçimlerin hepsi matematiksel bir mantık içerisinde bir araya gelirler,müzik yapan kişi farkında olmadan matematiksel üşünmeyi öğrenir.

 

3-GÖRSEL ZEKA

Etkin hayalgücü ,görüntüleri hayal edebilme,boşlukta yolunu bulabilme,grafiksel gösterim,nesneler arasındaki ilişkileri algılayabilme .Hemen hemen her orff dersi görsel zekanın içeriğine yönelir.Örneğin yaşadığımız çevreyi dolduran nesnelere göre nerede olduğumuzu  bilme –bir yerden bir yere kolaylıkla gidebilme bizim oyunlarımızdan birisidir.

4-İÇSEL ZEKA

Kendinin farkında olma ,kendini anlayabilme ve iç dünyasıyla ilişki kurabilme.Orff ta uygulanan gözler kapalı dokunma ,hissetme,bir müziği dinleme ve ne hissettiğini ifade etme,ayrıca grup çalışmalarında alınan geribildirimler içsel zekanın gelişmesine katkı sağlarlar.

5-SOSYAL ZEKA

Oyun oynamak başlı başına bir sosyal zeka gerektiren bir eylemdir.Grup projesinde görev alma kendini grubun işlevsel bir parçası olarak görme,ortak çalışma,diğerlerinden bir şeyler öğrenme sosyal zekanın işlevlerindendir.Bu süreçler hemen hemen her orff dersinin doğal bir parçasıdır.Dramatizasyon ve rol oyunları da sosyal zekayı geliştirirler.

6-MÜZİK ZEKASI

Yukarda anlatılan her şey de müzik zekası vardır.

7-BEDENSEL ZEKA

Bedenini kontrol edebilme,denge,hareket ,beden farkındalığı ile beden mekan ,beden ve diğerleri ile ilişkiler.Beden dili ,bedenle ifade ,jest  ve mimikler  bedensel zekanın işlevleri olup hareket eğitiminin temel gelişim hedefleridirler.

8-DOĞAYA DÖNÜK ZEKA

Doğayı algılama,yaşayan canlılara özen gösterme,etkileşme.Doğal bitki örtüsüne duyarlılık.Türleri tanıyıp sınıflandırabilme.Bir şeyler yetiştirip besleme gibi konular bu zekanın işlevleri olup buna uygun seçilen ders temalarıyla bu konuda çocukların duyarlılıkları geliştirilir.

Orff bir müzik dersi veya hareket dersinin ötesinde bir yaşam eğitimidir ders sürecinin bizi götürdüğü bir yaşayarak öğrenme yolculuğudur bize sonsuz öğrenme ve öğretme fırsatı sunar.
 

 

ORFF ELEMENTER MÜZİK VE DOĞAÇLAMA

 

1-EKO OYUNLARI(ritmik-melodik-sözlü-sesli-enstrümantal-harekette)

*Verilen motifler kesintisiz taklit edilir.Dikkat gelişimi

*Eko oyunlarında hız,cümle uzunluğu,farklı ölçüler,tını çeşitliliği verilir(dinamikler,ifade çeşitliliği  ve yoğunluklar denenir)

*Grupla birlikte / tek tek tekrarlama

*Rol değişimi;herkese el vurma,sırayla ritim vurma grubun tekrarlaması

*Zincirleme oyunlar, Birbirini dinleme

*Genişletme ;Grup alçak sesli bir ostinato ile eşlik eder (güvenli doğaçlama)

*Tını çeşitleri;El çırpan kişinin motifinin tınısı  değiştirilir. sıra ile

*Yeni ölçü çeşitleri-daha uzun cümleler-değişik ritmik melodik farklılıklar-beden perküsyonunun geliştirilmesi.

 

2-RİTMİK TAMAMLAMALAR(soru ve cevap)

*Soru cevaba ilişkin örnekler..kim soruyor –kim cevap veriyor.

*Hız ve cümle uzunluğunu(önce serbest) sonra eko oyunları ile kesinleştirme.

*El çırpanın (dans eden-şarkı söyleyen-ses çıkaran) motifi alınır cevap verenin sonuçlandırma etkisi bırakası beklenir.

*Tamamlamanın iki yolu(motifin başını kullanma-motifin sonunu kullanma)

3-DİYALOGDAN MONOLOĞA

*Herkes bir soru cümlesi sorup cevabını kendisi vermeye çalışır

*Bütün grup aynı anda  soru cümlesine cevap verir(güvenli karmaşa)

4-YOLA DEVAM ETME

*Tutti ve solo değişimleri ile rondo

*Tutti bölümü ortak bir dörtlü ,el çarpma ritmi,bir şarkı bir dans olabilir..sololar önce aynı anda herkesin solosu sonra tek li solo sonra tekrar tutti…

*Form geliştirmeler  evrelerin  tekrarı ile .

*İçerikteki değiştirmeler ve farklılaştırmalar yolu ile geliştirme.

 

 

 

 

 

ÖRNEKLER

 

-Sayışma,tekerlemeler,anlamsız dörtlükler canlandırma-doğaçlama yolu ile daha büyük formlara geçiş.

*Alkış korosu

*Ritim çalgıları ile ostinato parçaları oluşturma.

*Anlamsız konuşma ve diyaloglar kurma-oyunlaştırma

 

5-ELEMENTER AKORLAR

Basit ritim ve melodilerin  eşlikçisi olarak Bordun ve Ostinato

Ostinato; Net sınırları olan ritmik,melodik ve hatta ritmik,melodi ve armonik motifin sık sık hatta sürekli tekrarlanmasına denir.

Bordun;Uzun çalınan kalın tonlar ile yapılan bir eşlik türüdür.

 

*Ostinato eşlik ritimleri doğaçlama için çok önemlidirler ,güvenli bir zemin hazırlar.

 

FARKLILIK YARATAN FAKTÖRLER

-tizlik-ses rengi-dinamik-sesin kuvveti-üst üste binme-yoğunluk-seyreklik

-artikülasyon (seslerin bağlanması-ayrılması)

-permutasyon (ses değişimi)

-kümülasyon (birikme)

 

PENTATONİK DİZİ

*doğaçlamaya uygundur

*Bordun ve ostinato ile eşlik edilebilir

-Belli bir karakteristliği olan her eşlikten bir melodi ortaya çıkar

-Bir ostinato eşliği ne kadar az süslü ise üzerine oluşturulacak melodi olanakları da o kadar fazladır.

 

-Elementer Müzik Yapma  çalgı çalmayı çok farklı yönleri ile ele alır her fırsatta müzik ile hareketin arasındaki bağı kullanır.Çocuklar kendi müziklerini yaratırlar,doğaçlama yapmayı öğrenirler.Öğretmenin görevi  sınıfın mevcut durumuna uygun bir Tema, ritimler, melodiler ve şarkılar bulmak ve  çeşitli ön hazırlıklar yoluyla çocukları konuya ısıtmaktır.Daha sonra çocuklara verilen malzemeler denenerek ortaya çıkardığı ürünlerden bölümler seçilerek belirli bir biçim ve form a sokularak sahnelenir.Bu süreç her derste hedeflenen konuya adapte edilerek tekrarlanır.Anlattığım en son süreç olan yaratma ve sergileme için her derste mutlaka zaman ayrılmalıdır

 

MÜZİK EĞİTİMİNDE MUTLAK YÖNTEM ORFF TEKNİĞİ

ORFF YÖNTEMİ NEDİR?
Ritm; müzik, dans ve konuşmada doğası gereği varolan temel öğedir. Bu temel öğe üzerine kurulu bir “ dil ” olan Orff yöntemi;
a) Ritm için vücut sesi ve jestler vurgulanarak,
b) Enstrümanların en doğalı ve ilki olan “ses” kullanılarak,
c) Her ölçü, şekil ve ses çeşitliliğine göre bütün davul türlerine büyük önem verilerek,
d) Doğaçlamalara şekil veren öge olarak “ostinato” (tekrarlanan ritmik, sözlü veya söylenen biçim) kullanılarak doğmuştur.
Orff Metodu, çocuklara temel müzik eğitimi vermek için çocuğun alışık olduğu elemanları kullanarak tamamen doğal yolla öğrenmeyi teşvik eden, Alman eğitimci ve besteci Carl ORFF tarafından geliştirilen bir metottur. Bu metodun en temel öğesi, dans, müzik, konuşma, dil, vücut, ve hareket birlikteliğidir. Bu temel öğeleri kullanarak, orff metodu uygulandığında, çocukta müzikal yönden gelişme sağlanır. Aynı zamanda bu gelişmeyle birlikte, çocukta öğrenme disiplini, grup sorumluluğu alma, başkaları ile çalışmayı öğrenme ve dikkat becerilerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Orff eğitiminde çocuğa beden bilinci verilirken bir yandan da mekan bilinciyle bireyselliği bozmadan eş ve grup oluşturma bilinci desteklenir. Doğaçlama yoluyla, keşfederek, canlandırarak, hayal gücünü kullanarak, kendini ifade etmeyi öğrenir.Orff eğitimine göre söz konusu sadece müzik eğitimi değil insan yetiştirmektir.
CARL ORFF KİMDİR?
Carl ORFF (1895 – 1982)Alman Besteci ve Müzik Eğitimcisi
Çoğumuz CARL ORFF'u besteci kimliğiyle ve yazmış olduğu en ünlü eseri Carmina Burana adlı oratoryosu ile tanırız. Eğitimci yönü ise, kendisinin geliştirdiği Orff Metodu ile karşımıza çıkar.
ORFF ÇALGILARI
Carl ORFF, çocuklara metodu uygularken, eğitimi daha eğlenceli hale getirmek amacıyla, kendi adını verdiği Orff enstrümanlarını kullanmıştır.
Bu enstrümanlar :
Çelik Üçgen
Ritm Çubukları
Zil
Timpani
Gong
Ksilofon
Metalofon
Bango
Marakas
Kastanyet
Tef
Glockenspieller
ve çeşitli büyüklükte davullar en çok bilinenleri arasındadır.
F.Cavidan CAN
Çocuk Gelişimcisi
Kaynaklar:
-
Orff-Schulwerk Eğitim Dergisi
-
Work-shop ( 2002 ) Lera Eğitim Derneği
-
Katja Ojala Koçak, Müzik ve Orff Eğitimcisi
(Work-shop/2004 )

Drama Konuları



 
 
 
 
                              
KONULAR
1. TEMEL KONULAR
a. Yaratıcılık
b. Dramatik Oyun
c. Dramatizasyon
ç. Drama ( Yaratıcı Drama )
d. Rol Oynama
e. Doğaçlama
f. İletişim
g. Etkileşim

2. OYUNUN ÖNEMİ
3. DRAMA OYUN İLİŞKİSİ
4. DRAMANIN ÖNEMİ
5. DRAMA ARAÇ ve GEREÇLERİ

DRAMA

Drama, eğitim ve öğretimde yeni bir oluşumdur. Ezbere dayalı bir eğitim çocuğun zihinsel gelişimini , araştırmasını, paylaşmayı öğrenmesini engeller. Drama ise , çocuğu geliştiren yetiştiren başlı başına bir eğitim alanıdır. Drama ile oyun iç içedir. Drama oyunun pek çok özelliğini barındırır. Oyun, çocuk için yemek, içmek kadar önemlidir. Oyun; çocuğun çevresiyle ilgi kurmasını,duygularını dışa vurmasını,deneyim kazanmasını , eğlenmesini , dinlenmesini , rahatlamasını ve problemlerini çözmesini sağlar. Drama ;bireyler arasında dolaysız bir iletişim ve etkileşim sağlar. Drama bir olayı,oyunu,yaşantıyı tiyatro tekniklerinden yararlanarak,geliştirerek canlandırmaktır.
Yaratıcı drama bir grup çalışması içinde,öğrencilerin bir yaşantıyı,bir kavramı,ders ünitelerinden belli konu yada temaları yaşayarak,canlandırarak,oynayarak öğrenmelerini sağlayan bir süreç, eğitsel bir ortamdır. Bu arada eski bilgiler yeniden gözden geçirilir,sorgulanır,yeni bilişsel ve duyuşsal örüntüler içinde pekiştirilir . Drama surecinde çocuk;gözlem,deneyim,duygu ve bilgilerini canlandırarak yaşar.

1.TEMEL KAVRAMLAR

Dramada sıklıkla kullanılan kavramlardan önemlileri şunlardır :

a. Yaratıcılık
b. Dramatik oyun
c. Dramatizasyon
d. Drama ( Yaratıcı Drama )
e. Rol oynama
f. Doğaçlama
g. İletişim
h. Etkileşim

a. Yaratıcılık

1. Yaratıcılık insana özgü bir yeti ve yetenektir. Yeter ki insanlar bunun farkına varabilsin. Yaratıcı olmak için bir dahi olmak gerekli değildir. Yaratıcılık, insan yaşamının tüm yönlerinde yer alan temel bir yetenektir.
2. Drama insanlara bu özelliklerini fark ettirir. Yeteneklerinin farkında olan ve onları kullanmaya çalışan insanlardan çekinilmemelidir. Bu ifade şekilleri sözlü ve yazılı olabildiği gibi dans , resim , tiyatro , müzik , edebiyat,şiir şeklinde de gerçekleşebilir. Yada matematik,fizik,kimya,biyoloji gibi bilgilerin eklenmesiyle keşiflerde bulunmak şeklinde ortaya çıkabilir.
3. Yaratıcılığa bir süreç, bir kişilik özelliği yada süreç sonunda ortaya çıkan sonuç ( ürün ) açısından yaklaşılabilir. Eğitimciler açısından süreç daha önemlidir. Çünkü yaratıcı bir eğitsel süreç sonunda araştırıcı, özgür düşünen, sorular soran bireye ulaşır. Yaratıcı kişilerde öğrenmeye hazır olma, anlatımda akıcılık, düşüncede esneklik ve özgürlük, sabır,merak, sezgi,hayal gücü,deneme,araştırma,sınama,bulma,kalıplardan kurtulma ve yeni fikirler üretme en belirgin özelliklerdir. 'Genel olarak yaratıcılık ;daha önceden kurulmamış ilişkileri kurabilme,böylece yeni düşünce şeması içinde,yeni yaşantılar,deneyimler,yeni düşünceler ve yeni ürünler ortaya koyma durumudur.' Düşünce kalıpları dışına çıkmak hem bireye hem de etkileşim içinde olanlara önemli açılımlar sağlar.
Yaratıcılığı Engelleyen Etmenler:
İnsanın yaratıcılığını engelleyen en önemli etmenleri şöyle sıralayabiliriz ;
* Bireyin kendini tanımaması
* Eksikliklerini ve fazlalıklarını bilmemesi
* Bilgiye ulaşmayı bilmemesi
* Ezberci eğitim ve öğretim
* Yurttaş olma sorumluluklarını tanımaması
* Yaşamı yeterince anlamlandıramamış olması
* Kendini ifade etme yetisinin gelişmemiş olması
* Toplumda var olan durum ve kurallara uyma zorunluluğu
* Rahatına düşkün olması
* Kendini yeterince özgür hissetmemesi
* Konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması
* Kendini güvende hissetmemesi
* Yenilgiye uğramaktan, alay edilmekten ve yanlış yapmaktan korkması
* Belli bir otoriteye bağımlı olması
* Yaratıcılığın dünyada pek az kişiye özgü bir yetenek olduğunu düşünmesi
Ayrıca kalabalık sınıf ortamı, esnek olmayan öğretmenler, öğrencilere söz hakkı tanımaması,kısacası demokrasiye dayanmayan sınıf ortamı gibi etmenlerde yaratıcılığı engeller. Bunun yanında ailenin ve yakın çevrenin,çocuğu kısıtlamak çocuğun düşünce ve sorunlarına değer vermemek, doğa ile iletişimini engellemek , çocuğun yaptıklarını yanlış ve saçma bulmak,denetlemek,şiddet kullanmak,azarlamak,belli kalıplara sokmaya zorlamak gibi davranışları da yaratıcılığı engeller.

Yaratıcılık Aşamaları :

1. Hazılık dönemi
2. Kuluçka dönemi
3. Aydınlanma dönemi
4. Gerçekleşme yada doğrulama dönemi

1. Hazılık dönemi :Bu dönemde sorun,gereksinim yada gerçekleştirilmek istenen şey saptanır,tanımlanır. Çözüm için gereken bilgi ve malzeme toplanır ve bunlar çözümün geçerliliği işlerliliği bakımından ölçütlere vurulur.
2. Kuluçka dönemi :Sorundan çıkarak geriye gidilir. Bu dönem,hazırlık aşamasındaki gibi dakikalarca sürebileceği gibi haftalar yada yıllar boyuda sürebilir.
3. Aydınlanma dönemi :düşünüler yaratıcılığa bir temel oluşturmak üzere zihinden doğarlar bu aşama çoğunlukla anlıktır,müthiş bir iç görüler zenginliği içinde gelişir,birkaç dakika yada bir kaç saat sürer.
4. Gerçekleşme dönemi ( Doğrulama Dönemi ):aydınlanma aşamasında ortaya çıkan ne ise,onun gereksinimleri karşılayıp karşılayamayacağının,hazırlık aşamasında saptanmış ölçülere uyup uymamayacağının anlaşılması ve gösterilmesi için yapılan bir dizi etkinliktir.
b. Dramatik OyunÇocukların çevrelerinde keşfettikleri tüm karakterleri ve hareketleri taklit ettikleri özgür bir ortamda oynanan oyundur. Dramatik oyun içinde çocuk kendini ifade eder. Çocuğun ilgisine göre tekrar oynanabilir. Örneğin;evcilik,doktorculuk gibi oyunlar için dramatik sözcüğü eyleme dayalı olması,hareketli oyun ve canlandırmalara yer verilmesi açısından kullanılmaktadır. Dramatik oyun anlıktır,süresi belli değildir. Temel olarak öykünmeye dayanır.

c. Dramatizasyon
Dramatizasyon tıpkı drama gibi bir eylemselleştirmedir. Rol oynama yöntemi ile iç dramaların görselleştirilmesidir. Bir metni düz anlatımdan çıkarılarak yaşamda gerçekleşme şeklinin bulunması,bu tutumun bir beceri halini alması yönünde çalışma yapılmasıdır. Yada bir konu,bir olay yada durumun roller verilmesi yoluyla ve hareket,mimik,jest ve sözlerle canlandırılmasıdır. Çocuğun bedensel,zihinsel,duyuşsal,sosyal ve kültürel tüm özelliklerini geliştirir,çocuğu hayata hazırlamaya çalışır.

d. Drama ( Yaratıcı Drama )Drama ve dram kavramlarının daha eski ve köklü kavramlar olduğu belirtilmişti. Böyle bir yaratıcılık eğitimi;
* Eğitimde
* Resim,müzik,tiyatro,dans,şiir,edebiyat gibi ifade becerilerinin geliştirilmesinde.
* Bireyin kendini tanıması ve olanaklarını kullanması becerilerinin gelişmesinde kullanılır.
* Psikolojide drama kullanımına psikodrama bilindiği gibi sosyolojide de sosyodrama sözü kullanılır.
Dramanın dramatizasyondan ayrıldığı önemli noktalar şunlardır; dramatizasyonda rolleri dağıtan ve oynatan bir öğretmen vardır. Dramada birlikte yaratılan oyun süreçlerine karşın,dramatizasyonda belirlenmiş roller verilir,doğaçlamaya yer verilmez,kendiliğindenlik de pek yer almaz. Çocuk hayal gücünü geliştirir,çocuğun duygu ve heyecanı artar. Bunları yaparken sözcük dağarcığı gelişir,yeni bilgiler edinir. Öğrenci dramada yaratıcı bir sürece girer 'drama; bir insanın kendi kendine ve başkalarıyla olan ilişkilerin tümüne denir. Kendi kendine olanına iç drama,başkalarıyla iletişim ve etkileşim eylemine dış drama denir. İnsanların düalist ( iki ruhlu ) bir yapıda olmamaları için,iç dramalarıyla dış dramalarının örtüşmesi sağlanmalıdır. İç drama,bireyin çocukluğundan günümüze değin bilgi birikimi ile oluşur.

e. Rol Oynamaİnsanlar yaşantılarının her döneminde,her anında bir rol oynarlar. Rol,bir bakıma incelemek,analiz etmek,doğruyu aramaktır. Bir oyunda rol oynamak demek oyundaki bir karakterin duygularını,düşüncelerini canlandırmak demektir. Aslında insanlar yaşamlarında her an her zaman yeni bir rol oynarlar. Her duruma karşı yeni roller yaratırlar. Çocuk oyunlarında rol oynamaya en iyi örnek evcilik oyunlarıdır. Öykülenme ve pandonim rol oynamaya başlamanın kolay yoludur. Polis,doktor,öğretmen,şoför gibi kişilerin yorgun,sinirli,kızgın,neşeli vb. hallerini canlandırmak söz konusu olabilir. Rol oynama hiç bir zaman bir film veya tiyatro oyundaki karakterin aynı biçimde canlandırılması değildir. Rol yapmanın daha gelişmiş biçimi , gerçek hayatta henüz yaşanmamış rolleri üstlenerek , yaşamın daha ilerideki aşamalarına hazırlanmaktadır. Dramanın önemli bir bölümünü rol oynama oluşturur. Bir çocuk oyununda başarılı olan çocuk, rol oynama konusunda cesur ve girişken olmayabilir. Çünkü rol oynayarak kişilik sırlarını dışarı vuracağından korkar. Arkadaşlarının onun özel yanlarını öğrenerek kendisi ile alay edeceklerinden çekinir. Zaaflarının başkalarına eğlence olacağını zanneder.
f. DoğaçlamaDoğaçlama , belli bir hazırlık üzerine kurulan , büyük ölçüde grup dinamiğinden yararlanılarak oluşturulan rol oynamalar , oyunlar ve benzeri süreçlerdir. Doğaçlama , öğrenciye sosyal olaylardaki gerçeğe uygun davranışları canlandırması için fırsat verdiği gibi , gerçek yaşamda karşılaşacağı durumlara da hazırlıklı olması açısından geniş olanaklar sunar. Doğaçlama insanın davranışlarında önemli bir yönlendirici ögedir. Birbirini tanımayan iki insanın birbiri ile karşılaştıklarındaki davranışları bir tür doğaçlama olarak görülebilir. Demek ki doğaçlama , anında ortaya çıkan bir durum olmaktan çok , belli kural ve kalıplara göre değişen , değiştirilebilen davranışlar , oluşumlardır. Anında yaratılırmış gibi görünse de belli hazırlık süreçlerini barındırır. Çocukların oyun oynamaları da bir tür doğaçlamadır. Çocukların ilk başlarda hareket ederken ve konuşurken akıcı olmayabilirler .Zamanla grubu tanırlar , kendilerine ve diğerlerine güvenleri artar , düşüncelerini sözlerle , hareketlerle rahat bir şekilde ifade ederler.

g. İletişim
Duygu , düşünce ya da bilgilerin söz , devinim , yazı , görüntü , vb. aracılığıyla başkalarına aktarılması ve paylaşılmasıdır.

h. EtkileşimToplumdaki insanlar birbiri ile ilişkilidir. Karşılıklı iletişim ve etkileşim hem birey hem de grup için son derece önemlidir. İnsanlar ve gruplar birbiriyle çok sayıda ilişki kurarlar. Etkileşim bu karşılıklı ilişkiler içinde geçerlidir. Öncelikle sosyal etkileşim karşılıklı olmayı gerektirir. Bundan dolayı da etkileşim iletişimde son derece önemlidir. Etkileme durumu ile anlatılmak istenen , bireylerin birbirlerinin duygularını , düşüncelerini , tutumlarını , ilgilerini , alışkanlıklarını , değer yargılarını , yaratıcı drama sürecine katmaları , paylaşmaları , paylaştıklarını değişik açılardan denetlemeleri ve bunların sonucunda elde edilenleri çevreleriyle bütünleştirmeleridir.
 
bağlantı:http://www.turkceciler.com/drama_egitimi/drama_nedir.html