27 Temmuz 2012 Cuma

çektiğim resimler :) 2

Filandiya

Filandiya


İstanbul tarıhı meshur köfteci

Fethiye orag cafe
Flandiya
İstanbul-Şile
Ürgüp

Kadıköy-Hilton

Düğün Çiçekleri
Flandıya

Helsinki
Helsinki

ÇEKTİĞİM RESİMLER :) HER TELDEN

prag

prag
prag

prag

prag

chaire
istanbul- üsküdar



chaire
istanbul-taksim
ilkokul arkadasımızın düğnden karelerı :)

helsinki

26 Temmuz 2012 Perşembe

OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARI İÇİN DRAMA ÖRNEKLERİ

1)GRUP FOTOGRAFI
Çocuklar üçer kişilik gruplara ayrılır ve her gruba bir olay ya da durum söylenir. Ve çocuklar bu durum yada olayı canlandırarak poz verirler. Öğretmen de temsili bir fotoğraf makinesi ile onların resimlerini çeker.
Daha sonra gerçekleştirilen bu drama hakkında konuşularak çocukların neler hissettikleri, neleri canlandırdıkları, nerelerde zorlandıkları vb. konuşulur. Ardından da çocuklardan canlandırdığı rolü resmetmeleri istenir ve renkli kartonlardan çerceveler hazırlanarak bu resimler sergilenir.

canlandırılabilecek örnek durumlar:
- lokantada yemek yiyenler
- tuvaletin önünde çok sıkışmış halde sıra bekleyenler
- orkestrada bir müzik aleti çalanlar
- giyinenler
- soğuk havada incecik bir bluzle dışarı çıkmış kişiler
- sıcak bir havada terlemiş olanlar . . .


2)" BEDENİMİZ DAİRE
Çocuklar sandalyelerinde otururlar ve öğretmenin verdiği yönergeleri uygularlar. öğretmen ilk önce işaret parmakları ile havada daire çizmelerini ister. daha sonra tek ellerini kullanarak daire yapmalarını ister, ardından iki elleri ile daire yapmalarını söyler. daha sonra sıra ile tek kolları ile, her iki kolla, tüm vücutları ile daire yapmalarını ister. daha sonra çocuklar ayağa kalkarlar. iki kişi birlikte daire yapar, ardından dört kişi birlikte daire oluşturur. daha sonra tüm çocuklar birlikte çeşitli şekillerde daireler oluştururlar.

Daha sonra yapılan bu drama hakkında konuşularak çocukların fikirleri ve yaşantıları dinlenir. etraftaki daire şekilleri sorulur, örnekler vermeleri istenir. Ardından de destekleyici etkinlik olarak kırmızı ve siyah fon kartonlarına çizilmiş daireleri keserek uygun şekilde birleştirmeleri ve bir uğur böceği oluşturmaları istenir.

aynı uygulama kare, üçgen, dikdörtgen hatta çocuklarla daha önceden çalıştıysanız beşgen, altıgen gibi diğer geometrik şekiller için de uygulanabilir.


3)TREN ÇALIŞMASI
Çocuklar arka arkaya sıra olurlar ve birbirlerine tutunarak tren oluştururlar. en öndeki çocuk lokomotif olur ve diğerleri de vagonlar olurlar. lokomotif ne yaparsa vagonlar da aynısını yaparlar.

Çocuklar treni oluşturduktan sonra öğretmen yönergelerle çocukları yönlendirir: “ilk önce düz bir yolda ağır ağır ilerliyor trenimiz. İlerde dik bir yokuş var; tırmanıyoruz, tırmanıyoruz. Şimdi de yokuştan inmeye başladık, gittikçe hızlanıyoruz. İlerde büyük bir viraj var...” lokomotif arada bir düdük sesleri çıkarır ve yönergelerde istediği gibi canlandırmalar yaparak gruba liderlik yapar. İsteyen çocuklara lokomotif olma olanağı verilerek rol değişimleri yapılır.

Drama tamamlandıktan sonra çocuklarla yapılan bu drama hakkında konuşulur. Etkinlik sırasında neler hissettikleri, hangi bölümlerde zorlandıkları sorulur.

Daha sonra çocuklara tren resminin olduğu çalışma sayfaları verilerek yırtma yapıştırma tekniği ile tamamlamaları istenir.


4)FARKLI TOPLARLA HAYALİ OYUN;
Çocuklar daire şeklinde ayakta dururlar. Öğretmen aralarına girer ve elindeki çok ağır hayali topu bir çocuğa göderir. ağır topu alan çocuk, topun ağır olduğunu bedeni ve kollarının hareketleriyle ifade ederek topu başka bir arkadaşına gönderir, bu hayali ağır top tüm çocuklar arasında elden ele dolaşır en son öğretmene geri gelir ve öğretmen bu hayali ağır topu yere koyarak daha hafif bir top alır ve elinde zıplatma hareketi yaparak bir çocuğa gönderir. yine top tüm çocuklar arasında elden ele dolaşır. Daha sonra çok büyük, çok küçük toplarla oyun sürdürülür.

Tartışma aşamasında çocuklardan yapılan çalışmaları anlatmaları istenir. neler hissettikleri, hangi toplala oynamanın daha kolay ve zevkli olabileceği farklı büyüklük ve ağırlıktaki bu toplala hangi oyunların oynanabileceği sorulur.

destekleyici etkinlik olarak da çocuklardan farklı büyüklüklerdeki toplar ya da nesnelerin resimlerini yaparak boyamaları istenebilir.

çocuklar ikişer ikişer ayrılır ve her ikili bir meyve olurlar. Çocuklar daire şeklinde ayakta dururlar ve öğretmenin ismini söylediği meyveler yer değiştirir. öğretmen arada bir meyve sepeti der; bu durumda herkes yer değiştirir sepetteki meyveler karışmış olur.

drama sonunda çocuklarla tartışma aşaması gerçekleştirilir. bu aşamada çocuklara hem drama yaşantıları hakkında sorular sorulur, hem de meyveler hakkındaki bilgilerini tazeleyecek sorular sorulur. Örneğin yaz meyveleri hangileri, kış meyveleri hangileri gibi. Ya da hangi meyveler ekşidir, hangileri tatlıdır, hangi meyveler ağaçta yetişir gibi sorular sorulur.

destekleyici etkinlik olarak meyve resimleri verilerek boyamaları istenebilir.

5)AYNA - GÖRÜNTÜ

Öğretmen çocukları “U” şeklinde oturtur. Aralarından 6 çocuğu seçerek ikili eşler halinde karşılıklı dizilmelerini söyler. Çocuklardan üç tanesi “ayna” diğer üçü de “görüntü” olur. Görüntü olan çocuk bir hareket yapar ve ayna da onu taklit eder. Daha sonra roller değiştirilerek oyun tekrarlanır. Ardından öğretmen bir kez daha 6 kişi seçer ve drama tekrarlanır. ( tüm çocuklar bir kez ayna ve bir kez de görüntü olmalıdır)
TARTIŞMA BÖLÜMÜ:
1. Zihinde Canlandırma: Öğretmen çocuklardan gözlerini kapatmalarını ve soracağı soruları cevap vermeden sadece düşünmelerini ve hayallerinde canlandırmalarını ister:
“Görüntü rolünde hangi hareketleri yapmıştın?”; “ Ayna olmak zor muydu?”; “Sence oyunda ayna rolünde en başarılı olan kimdi?” . . .
2. Tanımsal Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“Görüntü rolünde iken hangi hareketleri yaptın?” ; “ Ayna rolünde iken hangi hareketleri taklit ettin?” ; “ Ayna olmak mı yoksa görüntü olmak mı daha zor?” . . .
3. Duygusal Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“ Görüntü olmak mı yoksa ayna olmak mı daha çok hoşuna gitti?” ; “Neden?” ; “Arkadaşının seni taklit etmesi hoşuna gitti mi?” ; “Neden?” . . .
4. Bilişsel Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“Ayna nedir?” ; “ Ayna ne işe yarar?” ; “ Ayna nerelerde kullanılır?”
5. Yaşantısal Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“Senin evinde nerelerde ayna var?” ; “ Ne zaman aynaya ihtiyaç duyuyorsun?” ; “ Evlerimizden başka nerelerde ayna var?” . .
6. Drama Oyununu Geliştirme: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“ Hayatımızda hiç ayna olmasaydı ne olurdu?” ; “ Ayna yerine neleri kullanabilirdik?” . . .

Destekleyici etkinlik olarak da mukavva, renkli kartonlar, rölyef ya da alüminyum folyo ve pullar ile el aynaları yaptırılabilir.

6)DANS EDEN KELEBEKLER;
Sınıfa renkli tül, ipek, şifon, hafif kumaştan eşarplar getirilir ve sınıfın ortasına bir sepet koyularak eşarplarda içine koyulur. Çocuklara; “Şimdi hep beraber ‘Dans Eden Kelebekler’ isimli oyunu oynayacağız. Ama ilk önce ortadaki sepetin çevresinde el ele tutuşup bir daire oluşturalım.” denir. Çocuklar ortadaki eşarplardan ikişer tane alıp ceplerine koyarlar.
- Şimdi biz eşarplarımızla dans etmek ve oynamak istiyoruz. Bir hayvanı canlandıracağız. Hangi hayvan olabilir dersiniz? Bir kelebek evet evet onun da kanatları bizim eşarplarımız gibi ince.
- Bir kelebek bu kadar güzel kanatlara sahip olmadan önce nasıldı? Kim biliyor?
- Önce çok küçük bir yumurta idi. Bir anne kelebek, bu yumurtayı yumurtlar. Bu yumurtadan küçük tırtıl oluşur. Bu tırtıl durmadan yer yer ve şişmanlar. Daha sonra kendine çok sağlam küçük bir ev yapar. Buna KOZA denir.

- Bir süre sonra bu kozanın içinden o çok güzel kelebek çıkar.
- Bu gelişimi şimdi biz bir dansla canlandıracağız.
- Bu hikayeyi biz nasıl canlandırabiliriz? Bir düşünelim.
- Biz bir yumurta gibi yere yatalım. Bir tırtıl gibi yerde yürüyelim ve sanki yerdeki otları toplayalım, yer gibi yapalım.


- Daha önce cebimize koyduğumuz eşarpları üzerimize serelim ve kendimize bir koza oluşturalım. Bir süre hareketsiz duralım ve daha sonra kollarımızı ve bacaklarımızı gererek kozanın içinden çıkalım. Her iki elimizde iki eşarp onlar bizim renkli kanatlarımız olsun, tıpkı kelebeğinki gibi. Odanın içinde önce dikkatli, sonra cesaretle kollarımızı çırpalım.


- Kelebekler bir baloya giderler. Burada iki kelebek karşılıklı durur ve dans etmeye başlarlar. Birbirlerinin etrafında dönmeye başlarlar. Daha sonra beş kelebek bir araya gelirler. Bir daire oluştururlar, dört adım içeriye gelecek şekilde toplanırlar ve dört adım açılırlar. Her çift bunu karşılıklı bir kere tekrarlar.

- Kelebekler şimdi çok yorgun, uyuyup bu güzel balodaki çiçekleri rüyalarında görmek istiyorlar. Kelebekler yere yatar ve uykuya dalarlar.

- Hepsi yine uyanır, kollarını gererler. Hepimiz şimdi tekrar çocuk olduk. Güzel kanatlarımızı ortadaki sepete koyalım

















7)ETKİNLİK 1
ISINMA
Lider çocuklara “çocuklar şimdi el ele tutuşup kocaman bir halka olalım” der. Halka olunduktan sonra yere oturulur. Lider “çocuklar ben sizlerin adını bilmiyorum, siz de benim adımı bilmiyorsunuz. Şimdi sizlerle hem oyun oynayalım hem de adlarımızı öğrenelim. Adımızı, kaç defada söylüyorsak elimizi birbirine o kadar vurarak söyleyeceğiz. Örneğin, benim adım Ay-sel, kaç defada söylüyorum, iki defada, o zaman adımı söylerken iki defa elimi çırpacağım. Önce ben yapayım, sonra hep birlikte yapalım” yönergesini verir. Bütün çocuklar için tekrarlanır. Ortaya değişik renklerde kurdeleler konur (az sayıyla başlanır, sayı artırılır). Lider çocuklara “şimdi biri dışarı çıkacak biz de bu kurdelelerden birini alacağız, arkadaşımız geldiğinde eksik olan renkteki kurdelenin hangisi olduğunu söyleyecek” der, ilgiye göre oyun devam ettirilir.

OYUN / DOĞAÇLAMA VB.
“Kuşlar nasıl hareket eder, nasıl ses çıkarır. Şimdi hep beraber ayağa kalkıyoruz, herkes kuş oluyor, evet çok güzel kuşlar oldunuz. Şimdi de herkes kedi olsun..., balık olsun..., fil olsun…, tekrar kuş olalım…” denir ve çocukların hayvan öykünmeleri yapması sağlanır. Lider Ferit Avcı’nın “Kırmızı Fili Gördünüz mü?” adlı hikayesini (T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları: 1829, Çocuk Kitapları Dizisi: 167, Ankara, 1996) kitaptan çocuklara okur. Lider çocuklara “fil dışarı çıktığında nerelere gitmiş olabilir? Acaba kimlerle karşılaşmış? Dışarıda da yağmur yağıyormuş, acaba dışarıda neler yaşamış? Eve döndüğünde üzgündü ve yorgundu, neden üzülmüş olabilir? Üzülmemesi için file neler söyleyebiliriz?” gibi sorular yöneltir. Alınan yanıtlar doğrultusunda öykünün devamı oluşturulur. Lider “çocuklar şimdi biz bu filin başına gelenleri oynayalım, verdiğim kurdeleye göre de hangi hayvan olacağımıza karar verelim. Filin rengi, kuşun rengi, farenin rengi, kedinin rengi, zürafanın rengi, balinanın rengi ne olsun (çocuklardan yeni kahramanlar da gelebilir, onlar da oyuna dahil edilir)” der. Renkler belirlendikten sonra değişik renklerde kurdeleler çocuklara verilir, bileklerine bağlanır. “Şimdi omzuna dokunduğum kendisinde hangi rengin olduğunu ve hangi hayvan olduğunu söyleyecek. Evet şimdi filin başından geçenleri oynayabiliriz”. Bu sırada, minder, sandalye ve benzerlerinden yararlanılarak filin yaşadığı ev, odadaki hayvanların olduğu çerçeve çocuklarla birlikte düzenlenir. Çocukların hikayeyi tamamlamalarına göre ortamda başka düzenlemeler de yapılabilir. Çocukların hepsi (yani her bir hayvan) çerçeve içindeki yerlerini alırlar ve doğaçlamaya geçilir.

DEĞERLENDİRME
Doğaçlamalar bittikten sonra çocuklarla halka şeklinde oturulur. Lider çocuklara “neleri beğendiniz, beğenmediğiniz şeyler oldu mu?” gibi sorular yöneltir. Doğaçlamada sırasında ortaya çıkanlara göre sorular çeşitlendirilebilir.




8)ETKİNLİK 2
ISINMA
Üzgün, mutlu duygusal yüz ifadelerinin olduğu kartlar gösterilir. Bu ifadeler üzerine konuşulur. Çocuklardan onları mutlu eden bir şey düşünmeleri ve bunu hareketleri ile göstermeleri istenir. Üzgün ifadesi için de aynı şey yapılır.

OYUN / DOĞAÇLAMA VB.
Büyük bir mavi örtü yere serilir, çocuklara “burası bir deniz, şimdi hep birlikte minderleri kullanarak bir gemi yapalım, ben gemiye çıkan merdivenleri yapıyorum vs.” denir. Geminin yapımı bittikten sonra herkes geminin dışına çıkar. Lider “ben bu geminin kaptanıyım ve birazdan güzel bir deniz yolculuğuna çıkacağız, çok değişik yerlere gideceğiz, şimdi herkes kendisine bu gemide yapabileceği bir meslek düşünsün. Düşünenler hareketleri ile mesleklerini göstersinler. Uygun bulduklarım benimle bu deniz yolculuğuna gelecekler” der. Çocukların hepsi mesleklerini gösterir ve gemiye binerler. Bütün çocukların gemiye binmeleri sağlanır. Lider “herkes işinin başına, gemi denize açıldı, artık gemiden inemeyiz” der. Daha sonra “deniz dalgalanmaya başladı, dalgalar gittikçe büyüyor, gemi sallanmaya başladı” gibi yönergeler kullanılır (deniz olarak kullanılan mavi örtü sallanır). Lider “şimdi gemimiz bir adaya yaklaşıyor” der. Adada bir inceleme gezisi yapılır, ağaçların içinden yürünür, mis gibi kokan çiçeklerin olduğu bir yere gelinir. Değişik hayvanlarla karşılaşılır. Gemide yiyebilmek için değişik yiyecekler toplanır. Lider “artık gemiye dönme zamanı geldi” der. Yolda dönerken lider “burada uçamayan bir kuş var. Bu kuş neden uçamıyor, neler yapılabilir?” der. Gelen öneriler değerlendirilir. Lider “evet çocuklar gemimize geldik, herkes işine dönsün” der ve yolculuğa bir süre devam edilir. Liderin yönergeleri ile gemi karaya yanaşır ve herkes gemiden iner.

DEĞERLENDİRME
Herkes mavi örtünün çevresine oturur. Adaya neden gittiğimiz, kuşun kanadının neden kırılmış olabileceği, oyun sırasında en çok ne zaman üzüldükleri, ne zaman mutlu oldukları vb gibi sorular sorulur.


9)ETKİNLİK 3
ISINMA
Lider “herkes annesinin ya da babasının elini tutsun” der (Ebeveyni gelmeyen çocuk varsa büyüklerden birinin elini tutsun denilebilir). “El ele tutunca küçük gruplar olduk, şimdi kocaman bir balon olalım (yetişkin, çocuk sıralamasına dikkat edilir). Balonumuz hava kaçırıyor (yavaşça küçülünür), üfleyerek şişirelim (hızlı-yavaş çeşitlemeleri yapılır)” der. Lider bir top gösterir ve “topu sırayla herkes eline alacak, ve anne-babasının adını söyleyip yanındakine verecek” der (annemin adı Selma gibi). “Şimdi müzikle dans edeceğiz, müziği kapattığımda çocuklar kendi anne-babalarının dışında bir eş bulacaklar” (çalışma her defasında başka bir yetişkinle eş olacak şekilde devam ettirilir). Lider “en son eş olduğunuz kişinin kim olduğuna dikkat edin, müziği kapattığımda herkes en son eş olduğu kişiyi bulup eşinin ellerine elleri ile vursun” der (bir kaç kere tekrarlanır)

OYUN / DOĞAÇLAMA VB.
Lider çocuklara “bakın burada bir gökkuşağı var” der (gökkuşağı için bir ip ya da kartondan hazırlanmış gökkuşağından yararlanılabilir). “Herkes gökkuşağının altından kendi anne ya da babası ile birlikte geçecek ama gökkuşağının bazı istekleri var. Eğer bu istekler yerine getirilmezse gökkuşağının altından geçilemeyecek. Gökkuşağının altından geçen çocuklar anne ya da baba, anne ya da babalar ise çocuk olacaklar” yönergeleri verilir. Gökkuşağı eşlerden “bir hayvan taklidi yapmaları, aynı anda çift ayak üzerine zıplamaları, gösterilen şeklin adını söylemeleri (kartlara hazırlanmış kare, üçgen, daire vb. şekiller)” gibi isteklerde bulunur. Eşler geçtikten sonra “çocuklar gökkuşağının altından geçince anne ya da baba olmuşlardı, şimdi bu anne-babalar çocuklarına banyo yaptırsınlar, saçını tarasınlar, istedikleri bir oyunu oynasınlar, anne/babalar mutlu, üzgün, kızgın, korkmuş ifadelerini kullanarak heykel olsun, çocuklar da heykelleri incelesinler ve ne hissettiğini söylesinler” gibi yönergeler verilir.

DEĞERLENDİRME
Lider grubu gözlemleyerek uygun bir zamanda “şimdi herkes eşi ile minderlere otursun” der. “Neler yapmaktan hoşlandınız? Gökkuşağının altından geçerken neler hissettiniz? Anne-babalara “çocuk olmak nasıldı? Çocuklara “anne-baba olmak nasıldı? Anne/babanızla en çok neyi hangi oyunu oynamaktan hoşlandınız?” gibi sorularla hem çocukların hem de katılan anne ya da babaların düşünceleri alınır.


10)ETKİNLİK 4
ISINMA
Çocuklara “şimdi el ele tutuşalım ve bir balon olalım, balonumuz küçük, haydi şişirerek kocaman bir balon yapalım. Şimdi de havası kaçıyor, fısssss... Üfleyerek tekrar şişirelim” diyerek balon oyunu oynanır. Oyun bittikten sonra halka şeklinde oturulur. Lider “bugün kaplumbağamla sizi ziyarete geldik. Kaplumbağam sizlerle tanışmak istiyor, onu eline alan adını söylesin” der.

OYUN / DOĞAÇLAMA VB.
Lider “şimdi hepimiz gökyüzündeki bulutlarız, gökyüzünde dolaşıyoruz, dolaşırken diğer bulutlara çarpmıyoruz” der. Lider “hafiften rüzgar esmeye başladı, rüzgar bulutları sürüklemeye başladı”, “rüzgar gittikçe hızlanıyor, bulutlar da gökyüzünde daha hızlı ilerliyor, birbirlerine çarpmamaya çalışıyorlar” gibi yönergeler kullanır. Lider çocuklara “bulutlar ileride gördükleri pembe dünyaya doğru ilerlemek istiyorlar (lider daha önceden pembe bir örtüyü sınıfın uygun bir yerine asmıştır), ama rüzgar bulutların ilerlemesini engelliyor. Bulutlar ilerlemeye çalışıyor, rüzgar bulutların ilerlemesini engellemeye devam ediyor”. Bir süre devam edilir. Lider “bulutlar, hep birlikte sessizce rüzgarı dinleyelim. Ben duyuyorum, eğer istediği şeyleri yaparsak bizim mavi dünyaya gitmemize yardımcı olacağını söylüyor. Acaba rüzgar bizden ne istiyor?” der ve çocuklardan (bulutlardan) gelen yanıtlar dikkate alınarak rüzgarın istekleri yapılır. Lider de bu arada “rüzgar, tek ayak üzerinde durmamızı istiyor, tek ayakla sıçrayarak gitmemizi istiyor, çift ayakla sıçrayarak gitmemizi istiyor” der ve çocukların söylenen yönergeye uygun hareket etmelerini sağlar. Lider “rüzgar artık esmiyor, bulutlarımız çok yorulmuşlar, yavaş yavaş pembe dünyaya doğru ilerlemeye devam ediyorlar. Bulutlar pembe dünyaya gelirler. Burada çok güzel oyuncaklarla karşılaşırlar ve bu oyuncaklarla oynarlar” der.

DEĞERLENDİRME
“Çocuklar oyunumuz süresince neler yaptık?”“Bulut olunca ne hissetiniz?”“Rüzgar esmeye başlayınca neler yaptınız?”“Pembe dünyada hangi oyuncaklarla oynadınız? gibi sorularla çocukların süreç boyunca yaşadıkları konuşulur


11)ETKİNLİK 5
ISINMA
Çocuklarla halka olunur. Lider çocuklara “ben ne yaparsam siz de aynısını yapacaksınız” der. Lider eli ile burnunu tutma, ayağını tutma, ileriye bir adım atma, geriye bir adım atma gibi hareketler yapar. Sonra çocuklardan bir hareket yapmalarını, yapılan bu hareketi diğer çocukların tekrarlaması istenir. Halka şeklinde oturulur, ortaya beyaz bir karton ve üzerine de bir tane pastel boya kutusu, bir tane lego, bir tane kalem konur. Lider “çocuklar şimdi isteyen bir kişi gelecek, bu malzemelere dikkatli bir şekilde bakacak, sonrada dışarı çıkacak. Başka bir gönüllü kişi de bu malzemelerde bir değişiklik yapacak. Dışarıda olan gelip değişikliğin ne olduğunu söyleyecek ve düzeltecek” der. Gönüllü olanlar dışarı çıkar, kalan çocuklardan gönüllü olanlar da bir değişiklik yaparlar.

OYUN / DOĞAÇLAMA VB.
Lider ortaya eski gazeteler koyarak “çocuklar, şimdi bu gazeteleri yırtıyorsunuz, evet herkes buradaki gazeteleri yırtacak” der. Çocuklar verilen gazetelerin hepsini yırttıktan sonra “şimdi bunların üzerine oturalım” der. Lider çocuklara “oturduğumuz yerde neler var, biz şu anda nelerin üzerinde oturuyoruz” denilerek çocukların dikkatleri az önce yırtmış oldukları gazetelere çekilir. Sonra da “burası neresi, burada neler var, başka neler olabilir?...” gibi sorular sorulur. Yanıtlara göre sorular çeşitlendirilir. Oluşturulan öykü canlandırılır. Canlandırma sırasında ortamda düzenlemeler yapılabilir, araç-gereç kullanılabilir.

DEĞERLENDİRME
Sonra çocuklara kağıt ve boya kalemleri verilir. “sizden oynadıklarımızla ilgili bir resim yapmanızı istiyorum” denir. Resimler üzerinde konuşulur. Lider “burayı artık temizlememiz gerekiyor, nasıl temizleyebiliriz?” der ve çocuklardan gelen öneriler doğrultusunda sınıf temizlenir.




12)SONBAHARIN RESMİ ...

Etkinliğin İsmi:Sonbaharın Resmi

Seçilen Renk:Sarı

Katılımcı Sayısı:Tüm sınıf

Araç Gereçler:------

Amaç:Sonbahar kavramını verilen yönergelere uygun bir biçimde bedenini kullanarak kavrayabilme ve gruplaşma sorununu ortadan kaldırma

Öğretmen, çocuklara etkinliğe başlamadan önce ‘’ Sonbahar Mevsiminde’’ doğada ve canlılarda ne gibi değişiklikler olduğuna dair genel bilgiler verir çocuklarla konuşur ve etkinliğe geçer.

Öğretmenin yönergesiyle çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar.Öğretmen çocuklara: ‘Şimdi Sonbaharın Resmini çizeceğiz hep beraber’’der ve etkinliğe başlar.Öğretmen ortaya geçerek söz ve hareketlerle gerekli yönergeleri veriri ve çocuklar onu takip ederek canlandırmaya başlarlar.Öğretmen:

_Evet çocuklar hepimiz bulut olup gökyüzünde gezinelim ve el ele tutuşarak birbirimizi bulalım ve gökyüzünden aşağıya inelim der.(çocuklar kollarını açarak serbest bir şekilde dolaşırlar ve el ele tutuşup daire olarak birleşip yere çökerler)

_Hadi şimdi şimşek olup yanıp sönelim ve gök gürültüsü olup güm güm diye gürleyelim ve yağmur yağdıralım.Her birimimiz yağmur damlası olduk şimdi yeryüzüne akıyoruz şıp şıp ve dolu olduk daha hızlı yağıyoruz.(çocuklar çömelik vaziyetten ayağa kalkarak şıp şıp diyerek zıplamaya başlarlar dolu olduğunda ise daha hızlı zıplayarak ayaklarını çok ses çıkartacak şekilde yere vurular)


_Şuan topraktayız toprağın mis gibi kokusu geliyor burnumuza hadi koklayalım hep beraber ve yerden çamur alıp üzerimize her yerimize sürelim.Üstümüz kirlendi şimdi napıcaz?O zaman yağmur yağmaya devam etsin üzerimize ve yağmurda yıkanalım şırıl şırıl..ve damlaları tutmaya çalışalım(her çocuk yere uzanma hareketi yapar ellerini yana koyarak çamuru alma hareketi yapıp üzerine sürme hareketi yaparlar ve sonra zıplayarak yağmur damlalarını tutma hareketi yaparlar)

_Çocuklar şimdi hepimiz ağacın dalarlındaki yapraklarız ama hepimiz sıkı tutunalım her an düşebiliriz.Rüzgar çıktı savruluyoruz huuuuuuuuuuuu,ağaçtan ayrıldık etrafa her yere dağıldık rüzgar çok şiddetli esiyor.(çocuklar birleşerek el ele tutuşur ağacın yaprakları olur ve birbirinden ayrılırlar)Kimimiz çamura battı,kimimiz ezildi kimimizi de rüzgar çok uzaklara götürdü.(her çocuk çeşitli öykünmeler yapar)

_Evet çocuklar şimdi hepimiz birer kuşuz cik cik cik ve uzaklara göç edeceğiz takip edin beni.(tüm çocuklar öğretmenin yönergesiyle öğretmeni takip ederek arkasında tek sıra olurlar ve uçma hareketi yapılarak uzaklaşılır)

Etkinlik sonunda öğretmen çocuklarla etkinlik hakkında konuşur ve etkinlik sırasında neler hissettiklerine dair her birinin fikirlerini alır.





13)BULUTLARIN DANSI ...

Etkinliğin adı:Bulutların Dansı

Rengi:Mavi

Katılımcı:Sınıf Mevcudu

Yaşı:6

Araç ve Gereçler:Kartondan resimler,kostümler

Amacı:Çocuğu grup etkinliklerine katmak,yağmurun oluşumunu öğretmek. Doğa olaylarını anlatmak.

Çocuklara görevler dağıtılır,görevlerine göre de kostümler verilir. Kuş rolündeki çocuklara kanatlar takılır. Bulut rolündeki çocuklara bulut şeklindeki kartonlar dağıtılır. Damla, şimşek, rüzgar,deniz rolündeki diğer çocuklara da görevleri ile ilgili kartonlar ve kostümler dağıtılır.

Mavi bulutlar gökyüzünde yavaş yavaş süzüle süzüle dolaşmaktadırlar. Kuşlar bulutların arasında dans etmektedirler. Adeta cıvıldaşarak mutluluk şarkısı söylemektedirler. Rüzgar usul usul esmekte,deniz yavaş yavaş dalgalanmaktadır. Derken bulutlar öfkelenmiştir. Beyaz bulutların yerini gri bulutlar almıştır. Bulutların birbiriyle çarpışmasıyla şimşek çıkmıştır ortaya. Gri bulutların arasından yeryüzüne damlalar düşmeye başlamıştır. Damlalar gittikçe artmıştır. Bu arada rüzgar uğul uğul ses çıkararak şiddetini arttırmaya başlamıştır. Deniz de rüzgarın etkisiyle daha çok dalgalanmaya başlamıştır. Bulutları oradan oraya savuran rüzgar hızlanan yağmur damlalarının arasında dolanır.

Bir zaman sonra gri bulutlar ortadan kaybolur. Yeryüzüne düşen yağmur damlaları ve rüzgarın şiddeti azalır. Şimşekler ortadan kaybolur. Fırtına diner. Bulutlar birbirinden ayrılır. Damlalar ortadan kaybolur. Kuşlar tekrar geri dönerek mavi bulutların arasında dans etmeye ve cıvıl cıvıl ötmeye başlarlar. Deniz de durulmuştur artık. Usul usul dalgalanmaktadır. Gökyüzü aydınlanmıştır.Masmavi görünümüne kavuşmuştur.






14)PAPATYA BAHÇESİ ...

Etkinliğin ismi: Papatya Bahçesi

Seçilen Renk: Çocuklar istedikleri rengi seçerler.

Katılımcı Sayısı:-

Araç Gereçler: Maskeler,Kostümler

Amaç: Doğadaki Yaşam

Dağların eteklerinde güzel bir papatya bahçesi vardı. Dağların eteklerinden her yere papatya kokuları yayılır, bazen de dağların zirvesine kadar ulaşırdı.Tavşanlar papatyaların içinde dolaşırlar ve gökyüzünde uçan güvercinlerin kanat sesleri papatya bahçesine yayılırdı.

Burası mutluluğun ve huzurun yeriydi.

Çocukların bir kısmı papatya bir kısmı tavşan ve güvercin olur.Rüzgar sesi ile etkinlik zenginleştirilir.Daha sonra güneş ortaya çıkar gülümseyerek ve dans ederek.Papatyaları,tavşanları ve güvercinleri okşayarak ısıtır. Papatya bahçesinde hayat rüzgardan önceki haline geri döner.

Tartışma: Etkinlik sonrası tartışma sırasında çocuklar sorular sorulur.


Papatya sence nasıl?

Güvercinler sence nasıl?

Sence papatya bahçesi nasıldı?

Sence bu bahçenin rengi ya da renkleri ne olabilir?

TARTIŞMA AŞAMALARI

Zihinde canlandırma: Oyuna katılan tüm çocuklar papatya bahçesini zihinlerinde canlandırırlar.

Tanımsal düzey: Yapılan etkinliklerde geçen özellikleri çocukların istedikleri şekilde söylemeleri istenir.

Duygusal düzey: Her çocuğun rolüne bağlı olarak neler hissettiği sorulur.

Bilişsel düzey: Yapılan etkinliğin nedenleri üzerinde durulur.

Yaşantısal düzey: Çocuklarla daha önce gördükleri bahçeler hakkında konuşulur. Hayvanlar kuşlar hakkında konuşulur ve günlük yaşam ile bağlantısı kurulur.






15)HAYALİNDEKİ RENGİ SEÇ ...

ETKİNLİĞİN ADI: Hayalindeki Rengi Seç, Savaş Ve Çocuk

SEÇİLEN RENK: Bütün Renkler

KATILIMCI SAYISI: Bütün Sınıf

ARAÇ- GEREÇLER: Değişik renkte kesilmiş dikdörtgen şeklindeki kartonlar.

(15*10 olabilir)

AMAÇ: Üzüntü, mutluluk, heyecan gibi duyguları bedenini uyumlu bir şekilde kullanarak anlatabilme. Sözel ifadelerle de hissettiklerini anlaşılır cümleler olarak anlatabilme. Bir olayın nedeni ve sonucu hakkında fikirler üretebilme.

HAYALİNDEKİ RENGİ SEÇ, SAVAŞ VE ÇOCUK…

Çocuklar sınıf içerisinde herkesin birbirini görebileceği şekilde oturur. Öğretmen elindeki renkleri teker teker çocuklara tanıtır. Hangi renk olduğunu sorar. Gösterilen renkleri günlük hayatta nerelerde kullandıklarını sorar. Mesela pembeyi anlattığında çocuklardan pembe giysilerinin olup olmadığını sorabilir. Her renk hakkında kısa konuşmalar yapıldıktan sonra öğretmen çocuklara son günlerde üzüldükleri bir olay olup olmadığını sorar. Üzüldükleri olayın rengini seçmelerini ister. Sırayla istekli olan tün çocuklara söz hakkı verir. Sırası gelen çocuk. İlk olarak hissettiği duyguyu sadece bedenini kullanarak anlatır. Bedeniyle anlattıktan sonra sesli olarak ifade etmesini ister. Sesli olarak da ifade ettikten sonra seçtiği rengin onda hatırlattığı üzüntünün bir kokusun olup olmadığını sorar ve onu da ifade etmesini ister.

Öğretmen ikinci sözel yönerge olarak çocuklara mutlu oldukları bir olayı bedenlerini ve sözcüklerini kullanarak anlatmalarını ister.


Bütün bu anlatımlar bittikten sonra öğretmen tekrar bir uyaran söyler. “Çocuklar savaşın rengi sizce ne olabilir?” çocuklar bir süre bu uyaran ile baş başa bırakılır. Savaşın dünyaya zararları, insanlara zararları, hayvanlara zararları, bitkilere zararları konusunda çocuklar düşündürülür. Söz hakkı isteyen çocuklara öncelik verilerek savaş hakkında hissettikleri sorulur, sözel olarak ifade etmeleri istenir. Savaş deyince akıllarına ilk gelen sesin ne olduğu sorulur, o sesi tanıtmaları istenir. Savaşın bir kokusunun olup olmadığı sorulur. Eğer var ise bunu da ifade etmeleri istenir.Burdan http://www.okulonceciyiz.biz/odev-paylasimi/14330-drama-ornekleri.html
Eğitici Drama Etkinliklerine Örnekler:

1.Müzik Eşliğinde Farklı Selamlaşmalar:
Çocuklar müzik eşliğinde odada serbestçe dolaşırlar. Lider müziği kestiğinde
hemen yanındakiyle farklı şekilde selamlaşılır.Tokalaşma,el içlerini
birbirine vurma,burnunu birbirine sürtme,ayakları,dizleri,sırtı birbirine
dokundurma vs şeklinde olabilir.
Drama çalışması bitince değişik selamlaşma çalışmaları beraberce
hatırlanır,ne hissedildiği hakkında konuşulur.
2.Ayna Ol
Hafif bir müzik açılır ve karşılıklı durulur.Lider ne yaparsa diğeri de aynı
hareketi yapmaya çalışır.Belli bir süre sonra lider değiştirilerek çocuğun
lider olmasına olanak sağlanır.
3. Fırça Nerde?
Çocuğa önünde duvar olduğunu varsayması söylenir. “Yanımıza bir kutu kırmızı
boya alıyoruz ve ellerimiz fırça olsun. Bu duvarı boyayalım” denir. Çocuk
ellerini fırça gibi kullanarak duvarı boyuyor gibi davranır.Sonra fırça
temsili olarak yıkanır.”Şimdi de yanımıza sarı boya alıyoruz,bu sefer de
ayağımız fırça olsun,kırmızı duvarı sarıya boyayalım” denir.Çocuk bu sefer
de ayağını fırça gibi kullanır.Duvarı boyamaya
başlar.Sırayla,dizler,dirsekler,sırt,popo gibi vücut bölümleri fırça olarak
düşünülür ve duvar her seferinde değişik renge boyanır.
Drama çalışması bittiğinde çocuğa en çok hangi fırçayı sevdiği, başka hangi
vücut bölümleri fırça olarak kullanılabilineceği ve drama çalışması
sırasında neler hissettiği sorulur.
4.Sırt sırta Dans
Sırt sırta gelecek şekilde grup olunur ve müzik eşliğinde temas kaybetmeden
dans edilmeye çalışılır. Müziğin temposu değişken olursa daha zevkli olur.
Drama çalışması sonunda çocuğa ne hissettiği sorulur,hangi tempoda
zorlandığı ve hangi tempodan zevk aldığı hakkında görüşleri alınabilir.
5.Bir şey Tut
Çocuğa mavi renkli bir şey tut denir ve çocuk o sırada odada bulunan mavi
renkli herhangi bir şeyi tutar. Bu oyun değiştirilerek “kulak tut,başparmak
tut,kalem tut,üçgen tut,kare tut” şeklinde değiştirilerek de oynanabilir.
6. Köfte Kızartma(Grup oyunu)
Çocukların bazıları kıyma bazıları karabiber, tuz, salça, bazıları ekmek
içi, bazıları tava, bazıları da yağ olur. Lider olan kişi aşçı rolünde tüm
malzemeleri bir araya getirip malzemeleri yoğurur gibi yapar. Çocuklar bu
arada birbirine karışır.Sonra köfteleri alıp tavaya koyar yağla birlikte
kızartır gibi davranır.Aaa bakın köfteler nasıl ses çıkarıyor der.Çocuklar
cızır cızır sesler çıkarırlar.Sonra köfteleri tabağa koyup yemeye başlar.
Bu drama örneği az çocukla daha basit bir yemek şeklinde oynanabilir.Örneğin
makarna ve tencere,peynir ve ekmek vs gibi.Çocuk makarna,kocaman bir leğen
de tencere olabilir.Lider anneyse bazen çocukla rol değişimi de yapmalıdır.
Drama çalışması sonunda çocuklara neler hissettikleri sorulur,hangi rolü
daha çok beğendikleri sorulur.Yemeği yaparken hangi malzemeleri
kullandıkları hatırlanır.
7. Mısır Patlatma Oyunu
Bu oyundan önce lider çocukla birlikte mısır patlatırsa oyun daha anlaşılır
hale gelir.Lider olan kişi çocuğa mısır olduğunu söyler ve çocuğu ateşin
üzerindeki tencereye koyuyor gibi yapar.Lider tencereyi salladıkça mısırlar
da sallanır.Biraz zaman geçince ateş hızlanır ve mısır yavaş yavaş patlamaya
başlar.Patlayan mısır kendini yere atar.
8. Bu Nedir?
İçi görünmez bir torbanın içine değişik eşyalar konur ve çocuğun gözünü
kapatarak bu torbadan bir eşya seçmesi istenir.Çocuk dokunarak eşyayı
bulmaya çalışır.Bildiği zaman gözü açılır ve bu eşyayı başka ne olarak
kullanabiliriz diye sorulur.Örneğin eşya bir kalemse bu kalemi diş fırçası
olarak kullanabiliriz,dudağımızın üzerine koyarak bıyık yapabiliriz vs gibi.
Bu torbanın içindeki eşyalar çıkarılıp halının üzerine konur,çocuğun gözleri
bağlanır ve eşyalardan biri çıkarılır.Çocuğun gözleri açılır,hangi eşyanın
saklandığı sorulur.

9. Ormanda Gezinti
Çocuğa Ormanda bir gezinti oyunu oynanılacağı söylenir. Önce yatakta
uyunuyor gibi yapılır.Saat çalar,erkenden kalkılır.Eller ve yüz yıkanır gibi
yapılır.Güzel bir kahvaltı yapılır.Dişler fırçalanır.Yanımıza yiyecek bir
şeyler de alalım denir ve yola çıkılır.Odanın içinde yürünmeye başlanır.Dar
bir yol,bir dere,tahta bir köprü,yapraklı bir yol,bir dağın etrafı geçilir
gibi davranılır.Bir odada oturulup dinlenilir.Getirilen yiyecekler çıkarılır
ve yenir gibi yapılır.Sonra gezintiye devam edilir.Akşam olunca eve
dönülür.Eller ve yüz yıkanır diş fırçalanır ve iyi geceler dileyip yatılır.
Çalışma sonunda ormanda gezintinin hangi kısmının daha fazla sevildiği
sorulur, nerelerden geçildiği hatırlanır.Yollardan geçilirken neler
hissettiği sorulur.buradan http://www.ogretmenforum.net/egitici_drama_ornekleri-t5832.0.html

25 Temmuz 2012 Çarşamba





CARL ORFF KİMDİR?


Carl ORFF (1895 – 1982)
Alman Besteci ve Müzik Eğitimcisi


Çoğumuz CARL ORFF'u besteci kimliğiyle ve yazmış olduğu en ünlü eseri Carmina Burana adlı oratoryosu ile tanırız. Eğitimci yönü ise, kendisinin geliştirdiği Orff Metodu ile karşımıza çıkar.



ORFF YÖNTEMİ NEDİR?


Ritm; müzik, dans ve konuşmada doğası gereği varolan temel öğedir. Bu temel öğe üzerine kurulu bir “ dil ” olan Orff yöntemi;

a) Ritm için vücut sesi ve jestler vurgulanarak,

b) Enstrümanların en doğalı ve ilki olan “ses” kullanılarak,

c) Her ölçü, şekil ve ses çeşitliliğine göre bütün davul türlerine büyük önem verilerek,

d) Doğaçlamalara şekil veren öge olarak “ostinato” (tekrarlanan ritmik, sözlü veya söylenen biçim) kullanılarak doğmuştur.






Orff Metodu, çocuklara temel müzik eğitimi vermek için çocuğun alışık olduğu elemanları kullanarak tamamen doğal yolla öğrenmeyi teşvik eden, Carl ORFF tarafından geliştirilen bir metottur. Bu metodun en temel öğesi, dans, müzik, konuşma, dil, vücut, ve hareket birlikteliğidir. Bu temel öğeleri kullanarak, orff metodu uygulandığında, çocukta müzikal yönden gelişme sağlanır. Aynı zamanda bu gelişmeyle birlikte, çocukta öğrenme disiplini, grup sorumluluğu alma, başkaları ile çalışmayı öğrenme ve dikkat becerilerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır.Taklit ve keşfetmenin, doğaçlama ve müzik yazarlığına yol açması ile aktif bir şekilde öğrenmeyi sağlar.Okuma ve yazmayı öğrenmeden önce çocuk konuşmayı öğrenir.


ORFF ÇALGILARI


Carl ORFF, tüm bunların yanında, çocuklara metodu uygularken, eğitimi daha eğlenceli hale getirmek amacıyla, kendi adını verdiği Orff enstrümanlarını kullanmıştır.

Bu enstrümanlar :

Çelik Üçgen
Ritm Çubukları
Zil
Timpani
Gong
Ksilofon
Metalofon
Bango
Marakas
Kastanyet
Tef
Glockenspieller
ve çeşitli büyüklükte davullar en çok bilinenleri arasındadır.


ÖRNEK ETKİNLİK


Amaca yönelik önceden hazırlanan bir hikaye : Hikayenin önemli noktaları öğretmen tarafından ders öncesinde belirlenir. Bu noktaların ifade edilebilir özellikte olması önemlidir. Örnek: gök gürültüsü, yağmur sesi, merdivendenhızla çıkan ya da inen bir çocuğun ayak sesleri, birşeyler yerken çıkardığımız sesler, sabah kalktığında kollarını iki yana açarak gerinen bir insanın çıkardığı ses, vb.


Öğretmen tarafından org veya piyano ile sürdürülen bir ostinato kalıbı.


Orff çalgıları sınıfın ortasına dağınık olarak yerleştirilir.
Yapılacak çalışma çocuklara açıklanır.


Hikaye öğretmen tarafından anlatılmaya başlanır. Belirlenen ostinato konuya göre öğretmen tarafından sürdürülür.


Canlandırma ve uygulama anı geldiğinde öğretmen orgun-piyanonun başından kalkarak hikayenin kaldığı noktadaki durumu-olayı-sesi seçeceği çalgısıyla ifade etmesi için bir öğrencinin yanına ilerler ve omzuna dokunur. Öğrenci kalkar, çalgılara yönelir ve kendince uygun bulduğu Orff çalgısıyla düşüncesini hayata geçirir, canlan dırmasını yapar.Yapılan çalışmalarda çok farklı örneklere rastladığımız gibi bir olayı birçok öğrencinin aynı çalgıyı aynı şekilde kullandığı da dikkat çekici bir noktadır.


Bu sırada diğer öğrenciler hikayeyi dinlerler ve uygulama yapan arkadaşlarını izlerler.


Bu uygulama sırasında hikayenin resmi de yaptırılabilir. Tüm öğrenciler anlatılan masalı hayalinde canlandırır ve bunu kağıtlarına çizerler. Bu şekilde diğer öğrenciler de yaratıcılıklarını uygulama şansını resim yaparak gerçekleştirmiş olurlar.
burdan : http://nearamistin.blogspot.com/2007/12/orff-nedir-orff-eitleri-nelerdir.html



 Drama Nedir
Öğrenme, eğitim etkinlikleri içindeki en önemli kavramdır. Bütün eğitimciler en etkili ve kalıcı öğrenme sürecinin ‘yaparakyaşayarak öğrenme’ olduğu konusunda tartışmasız birleşmektedirler. , ‘yaparak-yaşayarak öğrenme’ bakımından en etkili yöntemlerden biridir.

Genel olarak konuyla ilgili olan eğitimci/sanatçı/uygulayıcıların birleştiği ve en basit anlatımla drama; bir düşünceyi beden diliyle, hareket ederek, devinimle anlatımdır. İçsel bir durumun, bir tasarımın, bir düşüncenin eyleme dönüşmesidir.

Dramayla birey düşünür, plan yapar, organize eder ve düşüncesini eyleme dönüştürerek uygular. Bu süreçte de yaşantılar yoluyla yeni davranış ve duyguları öğrenir, deneyim sahibi olur. Böylece birey duygularını kontrol edebilme, değiştirebilme, düşüncelerini ifade edebilme, konuşarak iletişim kurabilme gibi yeteneklerini geliştirir...buradan
http://www.forumdas.net/soru-cevap/drama-nedir-64887/